Osmanlı toplumunda otobiyografi geleneğinin olmadığı veya çok zayıf bir alan olduğu genelde kabul edilen ve ilgili literatürde yakın bir zamana kadar da hayli baskın olan bir görüştü. Son dönemlerde konunun yeniden gündeme getirilip tartışılmaya başlanmasıyla birlikte bu alanda uzun süre neredeyse yegâne metin olarak bilinen Tımışvarlı Osman Ağa’nın otobiyografik eserini bu yalnızlıktan kurtaracak yeni metin ve verilerin ortaya çıkmaya başladığı görülüyor. Otobiyografi literatürüne katkı yapmayı amaçlayan bu yazıda, bugüne kadar neredeyse üzerinde hiç durulmayan bir konunun, yani Osmanlı toplumunda sağlam bir geleneği olduğu ve hadika, tezkire, devha gibi genel başlıklar altında kesintisiz bir şekilde varlığını sürdürdüğü halde genel olarak tabakat veya teracim-i ahval olarak da isimlendirilen grup biyografisi literatürünün vermiş olduğu bilgilerin otobiyografik değeri söz konusu edilmektedir. Makalede, 16. yüzyılın ilk yarısından itibaren imparatorluğun sonuna kadar varlığını sürdürüp neredeyse bütün ana metinleri yeni harflerle neşredilmiş olan ve sanatkâr, tarihçi, şair, âlim ve sair grupların kısa biyografilerini veren bu literatürü ortaya koyan yazarlar zincirinin kendi dönemlerinde yaşayan önemli insanların biyografilerini kaleme alırken ihtiyaç duydukları ve dayandıkları bilgileri bizzat veya bilvasıta hayatını yazdıkları kişilerden aldıkları ve dolayısıyla bu metinlerin büyük ölçüde otobiyografik malzemeye dayandıkları tezini ileri sürmekte ve delillendirmektedir.
Otobiyografi Biyograf Biyografi Terâcim-i Ahvâl Tabakat Öz- geçmiş Tezkire İbnülemin Mahmud Kemal İnal Hüseyin Vassaf.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Osmanlı Düşünce Tarihi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Kasım 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 64 Sayı: 64 |