Türklerin İslâmî devirde kurdukları en büyük hânedanlardan
biri Selçuklu Devleti’dir. Melikşah
dönemi (465-485/1072-1092) Selçuklu Devleti’nin sınırlarının en geniş olduğu
devirdir. Bu dönemde devletin sınırları, Kâşgar’dan Ege Adaları’na, Aral Gölü
ve Kafkasya’dan Yemen ve Aden’e kadar uzanmaktaydı. Bununla
birlikte Selçukluların hâkimiyet kurduğu dönem, hem Türk ve bölge
halkları hem de Haçlılar açısından önemli bir
tarihsel süreci oluşturmaktadır. Bu sebeple Selçuklular ile ilgili Arapça
kaynaklarda geçen her bir cümle, dönemin doğru olarak aydınlatılmasında önemli
bir ipucu olma niteliğine sahiptir. Bu çalışmada, Arapça kaynakların
Selçuklu tarihyazımında kullanılması hususu yanında, birincil kaynak ve ikincil
literatürdeki eserlerin istifadesinde karşılaşılan zorluklara değinilecektir.
Türklerin İslâmî devirde kurdukları en büyük hânedanlardan
biri Selçuklu Devleti’dir. Melikşah
dönemi (465-485/1072-1092) Selçuklu Devleti’nin sınırlarının en geniş olduğu
devirdir. Bu dönemde devletin sınırları, Kâşgar’dan Ege Adaları’na, Aral Gölü
ve Kafkasya’dan Yemen ve Aden’e kadar uzanmaktaydı. Bununla
birlikte Selçukluların hâkimiyet kurduğu dönem, hem Türk ve bölge
halkları hem de Haçlılar açısından önemli bir
tarihsel süreci oluşturmaktadır. Bu sebeple Selçuklular ile ilgili Arapça
kaynaklarda geçen her bir cümle, dönemin doğru olarak aydınlatılmasında önemli
bir ipucu olma niteliğine sahiptir. Bu çalışmada, Arapça kaynakların
Selçuklu tarihyazımında kullanılması hususu yanında, birincil kaynak ve ikincil
literatürdeki eserlerin istifadesinde karşılaşılan zorluklara değinilecektir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 26, 2019 |
Submission Date | November 16, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 2 Issue: 2 |
Articles published in Ortaçağ Araştırmaları Dergisi are licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License (CC BY-NC 4.0). Ortaçağ Araştırmaları Dergisi provides immediate open-access to its content, reflecting its conviction in advancing global knowledge exchange. The opinions presented in the articles are the sole responsibility of their respective authors and do not present the view or opinions of Ortaçağ Araştırmaları Dergisi. Terms of Use & Privacy Policy