II. Katerina’nın ölümü ve I. Pavel’in tahta çıkmasının hemen akabinde Osmanlı-Rus ilişkilerinin tabiatı çok açık bir şekilde değişti: önceki gerginlikler yatıştı ve yeni bir savaş çıkma ihtimali azaldı. Aynı zamanda, tüm Avrupa'da Fransa ordularının muzafferane ilerlemesi ve İyonya Adalarının Fransa tarafından işgal edilmesi Osmanlı hükümetinin güvenlik endişelerinin artmasına sebep oldu. Bir yandan yükselen Fransız gücü, diğer yandan da Osman Pazvantoğlu ile devam eden iç çatışma, Osmanlıların Rusya tehdidi korkusunu ikinci plana attı. Yeni Rus İmparatoru, annesinin riskli projeleri ile uğraşma niyetinin olmadığını açık olarak belirttiyse de, Osmanlı hükümeti için Rusya ile savaş mevcut koşullarda zaten söz konusu olamazdı
Following the death of Catherine II and ascent of Paul I to the throne, the nature of the OttomanRussian relations distinctly changed: the previous tensions reduced and risk of the new war diminished. At the same time, the victorious advance of the French armies in Europe, along with the French annexation of the Ionian Archipelago, raised the reasonable security concerns on the part of the Ottoman government. Amid the rising French power and the domestic conflict with Osman Pazvantoğlu, the perception of the immediate Russian threat began to wane at the Porte. The new Russian Emperor consistently made it clear that he was not going to engage into risky projects of his mother, whereas for the Ottoman government the war with Russia was as well out of the question
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | April 1, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 Volume: 11 Issue: 1 |