Bu makalede Patara Tepecik Akropolü’nün en erken yerleşimine ait kazı
sonuçları, alandan bulunmuş Geç Arkaik ve Erken Klasik Dönem’e tarihlendirilen
terracotta heykelcikler aracılığıyla tanıtılacaktır. Bulunmuş olan eserler her ne
kadar sayısal olarak az görünseler de, Kent’in koroplastik sanatında Hellenistik
Dönem öncesine dair eksik kalmış bilgileri tamamlıyor olmalarıyla önem taşırlar.
Buluntular arasında “Aphrodite Grubu” nitelendirmesiyle tanınan oturan tanrıça,
adorant figürinler, protomlar, figürlü vazolar ve kırık olarak bulunmuş hayvan figürinleri yer alır. Eserler dönemin koroplastik sanatına yeni bir tipoloji sunmamakla
birlikte kentin bu zaman zarfında süregelen canlı ticari faaliyetlerine ışık tutar. Öte
yandan “Aphrodite Grubu”na dâhil heykelciklerin asıl üretim merkezlerine dair,
bilim camiasında tartışmaların halen devam ediyor olması, Patara’da bulunmuş,
bu gruba ait örneklerin kökeni konusunda, daha geniş bir coğrafi değerlendirme
yapılmasına neden olmuştur. Bu bağlamda, güney batı Anadolu’da Ephesos ve
Miletos ile yakın çevrelerindeki Rhodos ve Samos gibi adalar Patara’nın deniz
ticaretinde ilişkide olduğu, olası merkezler olarak önerilmiştir. Ayrıca ele geçen
heykelcikler öncesinde fazlaca tanınmayan Patara ve Korinthos arasındaki ticari
ilişki için de yeni bakış açıları getirilmiştir. Sonuç olarak, bir liman kenti konumundaki Patara’nın Lykia’nın iç kesimlerdeki komşularıyla olan ilişkilerinde oynadığı
rolün önemi bir kez daha anlaşılmıştır.
In this article the new excavation results of the earliest settled area on the
Tepecik Acropolis at Patara is going to be introduced through the recently
unearthed terracotta figurines dated to the Late Archaic and Early Classical Period.
Although the number of finds is so limited, they are particularly important in terms
of to complete the deficiency of the coroplastic art tradition in the city, before the
Hellenistic Period. Among the finds, there are basically the elements of the so
called “Aphrodite Group” such as –seated goddess, adorant figurines, protomes,
figured vases etc.,– and also the fragmentary animal figurines. Although they did
not present a new type or typology for the coroplastic art of the period, they proved
the existence of the energetic trading activity of the city during that period. On the
other hand as the debate is still going on about the main manufacturing centre on
these so called “Aphrodite Group” figurines, it is here preferred to give more general location for the most of the finds belonging to this group. In this sense, generally
the southwest Anatolia, including Ephesus, Miletus and the nearest islands such as
Rhodes and Samos are offered all together for the probable maritime commerce
relation for the city of Patara. Another main result ascertaining equality of Patara
two Patara figurines with the Corinthian seated and peplophoros figurines. This
new discovery possibly will bring a new aspect to the not very well known relations
between Patara and Corinth. Finally these results help once more to understand the
role of Patara as a harbour city amongst the Lycian upcountry neighbours
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mayıs 2010 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2010 Sayı: 18 |