Bu çalışmanın amacı, 2013 yılında vejetasyonu tamamen yenilenen doğal bir meranın, 2021 yılı itibarıyla hâlihazırdaki durumunu belirlemektir. Islah çalışmasından sonraki 7-8 yıllık sürede, bitkilerin toprağı kaplama değerinde önemli bir değişim olmasa da vejetasyondaki türlerin oranları önemli ölçüde değişmiştir. Mera vejetasyonunun toprağı kaplama oranı % 98.60 olup; azalıcı, çoğalıcı ve istilacı türlerin oranları sırasıyla % 13.14, % 5.38 ve % 81.47’dir. Merada otlanma sonrasında kalan anız yüksekliği ortalama vejetasyon yüksekliğinin % 50’sinden daha az olduğu, meranın erişilebilir bütün her yerinin otlanıldığı, azalıcı ve çoğalıcı bitki türlerinin üreme ile ilgili bitki aksamlarının çok az olduğu, onların da genel olarak hayvanların ulaşamadığı dikenli bitkilerin koruyuculuğunda gelişebildiği ve dikenli bitkiler haricindeki tüm diğer otsu türlerin değişen oranlarda otlanıldığı tespitinden hareketle meranın ağır otlatıldığı sonucuna varılmıştır. Bitki örtüsü içerisinde en yüksek oranda ve en yaygın bulunan azalıcı tür % 3.97 oran ve % 80 frekans değeriyle çok yıllık çim (Lolium perenne), istilacı tür ise % 46.54 oran ve % 90 frekans değeri ile yabani böğürtlen (Rubus sp.)’dir. Vejetasyondaki oran ve dağılımlarına göre, bu ve benzeri ekolojilerdeki meralarda yapılacak her türlü tohumlama işlemlerinde tercih edilebilecek yem bitkisi türleri Lolium perenne, Dactylis glomerata, Poa pratensis, Lotus corniculatus, Trifolium fragiferum ve Trifolium repens; en öncelikli kontrol edilmesi gereken çalı türü ise yabani böğürtlendir. Böğürtlen ve diğer çalıları ve hatta sığırların tercih etmediği diğer otsu bitkileri tercihen otlayan keçilerin bu ve benzeri meralarda istihdamı en ekonomik ve doğa dostu yabancı ot kontrol yöntemi olarak önerilebilir. Aksi taktirde istilacı türlerden merayı korumak için belirli aralıklarla vejetasyon yenilenmelidir.
Bu çalışma, T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü
TAGEM/TBAD/B/19/A7/P7/2128
The aim of this study is to determine the current status of the rangeland, whose vegetation was completely renewed in 2013, as of 2021. During the 7-8 years after the rehabilitation study, the proportions of the species in the vegetation changed significantly, although there was no significant change in the soil cover value of the plants. Soil coverage rate of pasture vegetation is 98.20%; the ratios of decreaser, increaser and invasive species are 13.14%, 5.39% and 81.77%, respectively. It has been determined that the stubble height remaining after grazing in the pasture is less than 50% of the average vegetation height, all accessible parts of the pasture are grazed, the reproductive plant parts of the decreasing and increasing plant species are very few, and they can develop under the protection of thorny plants that animals cannot reach. It has been also determined that all herbaceous plants except thorny plants are grazing at varying rates in the pasture. According to all these data, it was concluded that the pasture was intensively grazed. Perennial grass (Lolium perenne) with the highest rate and the most common decreaser in vegetation with
a frequency of 3.97% and a frequency of 80%, while the invasive species is a wild blackberry (Rubus sp.) with a rate of 46.54% and a frequency of 90%. According to their rate and distribution in vegetation, forage plant species that can be preferred in all kinds of seeding operations in pastures in this and similar ecologies; Lolium perenne, Dactylis glomerata, Poa pratensis, Lotus corniculatus, Trifolium fragiferum and Trifolium repens, the most important shrub species to be controlled is wild blackberry. The employment of goats, which preferably graze blackberries
and other shrubs and even other herbaceous plants that cattle do not prefer, can be recommended as the most economical and environmentally friendly weed control method. Otherwise, vegetation should be renewed at regular intervals to protect the pasture from invasive species.
TAGEM/TBAD/B/19/A7/P7/2128
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Anadolu Tarım Bilimleri Dergisi |
Authors | |
Project Number | TAGEM/TBAD/B/19/A7/P7/2128 |
Early Pub Date | October 27, 2022 |
Publication Date | October 31, 2022 |
Acceptance Date | March 20, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 37 Issue: 3 |