BibTex RIS Cite

“THE CONFESSIONS OF A CHILD OF THE CENTURY” OF ALFRED DE MUSSET and THE FRANCE AFTER THE 1789 FRENCH REVOLUTION

Year 2013, Volume: 32 Issue: 1, - , 01.03.2013

Abstract

A lot of poets appeared in France after the Revolution as a fertile field after abondonned for years. The France before the Revolution, in others words, the XVIIIth century was a philosophy century. The France was a country of philosophers. Rousseau, Voltaire, Saint Simon, Diderot, Buffon and D’Alembert had lived in this century. This period was the most splendid, magnificient and influential period of French philosophy. The French philosophy witnessed the magnificence in XVIIIth century had been followed by the French Poetry in the XIXth century. Some of the poets of this period signed great poems in thought and art groups , some wrote poems with their indiviual voice. This period the most fertil of the french poetry prepared two great literary movements: the romantism and the symbolism. Lamartine, Victor Hugo, Vigny, Baudelaire, Nerval, Gautier, Verlaine, Mallarmé became the poets of this period. Thes poets composed unforgettable poems which protect their value in the eyes of poem readers. A poem of Lamartine “ The Lake”, “Tomorrow since the Dawn”, a poem written by Victor Hugo for his daugther Leopoldine, “The Death of the Wolf” of Alfred de Vigny, “ the Correspondances” and “Albatros” of Baudelaire, “the Vintage” of Verlaine and “ The Sea Breeze” of Mallarmé are all unforgettable poems There is a poet rising among all these apex poets even if he isn’t high. This poet is Alfred de Musset who is the mirror of his epoch with his tides, loves, quarrels and melancholies. He is a melancholy poet famous for his poem named “Sadness”. Alfred de Musset shouldering alone all loads after the Revolution and becoming the voice of his period succeeded in writing a great number of poems and dramas during his life of 47 years. Beside all these works, he wrote a novel which is the subject of our article: “The Confession of a Child of the Century”. This novel has an importance because of lighting the life of Alfred de Musset and his time even if it hasn’t a literary value. Alfred de Musset wrote “The Confession off a Child of the Century” after the stormy love that he lived with George Sand and the travel that they realised in Italia. Not only this novel elucidates a love history but also the time where the author had lived. When Alfred de Musset was ill, George Sand cuckolded him with an italian doctor Pagello. This became a destruction for Musset having a romantic character. This love exerced a great influence on the life of Musset. It made him melancholiac. This love novel, as its title shows, is also a documentary of a period. There are four characters coinciding with the real life: Octave, Brigette Pierson, Desgenais and Smith. This novel is an autobiographic novel and the love history of the hero Octave indirectly that of Alfred de Musset. Octave symbolises Musset, Brigette Sand, Desgenais Alfred Tattet the friend the most sincere of Musset and Smith the italian doctor Pagello with whom Sand cuckolded Musset. The novel starts with a cuckolding event and ends with a cuckolding event. In the novel the quarel is discussed between the romantism and the realism by the novel characters. The classicism had been defeated by the romantism continuing since Rousseau and Madame de Stael and subsiding on the solid basics by Chateaubriand and Lamartine. The publishing year of The Red and The Black of Stendhal announcing the high summits to which the french realism would rise is 1830. Just after four years, The Father Goriot of Honoré de Balzac the greatest master of the french realism, had been published. “The Confession of a Child of the Century” had been written in such an atmosphere. Naturally, the quarel between these two literary movements is reflected on the novel. This quarel is made between the main characters Desgenais and Octave of the novel. Desgenais is perfectly realist, Octave is a incorrigible romantic. “The Confession of a Child of the Century” enlightens the social reality and the religious conception of that time. Alfred de Musset being a child of the century with all his characteristics observes precisely his time and becomes a intimate voice of his time. He became one of those who perceived the sad truth that the reason, that is to say, the Enlightenment doesn’t afford to console everything in France after the Revolution. For this reason he doesn’t like Voltaire and his similars. For him, they belong to France before the Revolution. The generation of Voltaire leaved a belief confusion to the fallowing generation. This generation goes neither to the church nor believes to Jesus. If they have a religion, it is a shapeless and worshipless religion and their God is vague. For this reason, Musset feels himself poisoned with the writtings of the former century. The disbelief isn’t no more a pride and becomes a malediction of which everybody want to get ride. Musset want to make live to the hero Octave the religious liberation that he couldn’t live. He can realise the religious enlightenment on Octave.

References

  • BARINE Arvede (2009). Alfred de Musset, www.blackmast.com.
  • BERK İlhan (2001). Fransız Şiir Antolojisi, İstanbul: Türkiye İş Bankası Yayınları.
  • CEBECİ Oğuz (2009). Psikanalitik Edebiyat Kuramı, İstanbul: İthaki Yayınları.
  • CLOUARD Maurice (2009). Alfred de Musset et George Sand, www.blackmast.com.
  • GAMBLE Donald R. (1987). Alfred de Musset et le Développement d’une Poésie Personelle, Paris: Cahiers de l’Association İnternationale.
  • GENEVRAY Mme Françoise (1998). Des Lettres d’un Voyageur à Teverino : George Sand et le Voyageur sans Bagage,. 39-51, c. 28, s. 99 A LF R ED D

ALFRED DE MUSSET’İN “BİR ZAMANE ÇOCUĞUNUN İTİRAFLARI “ve DEVRİM SONRASI FRANSA

Year 2013, Volume: 32 Issue: 1, - , 01.03.2013

Abstract

Devrim sonrası Fransa’sından yıllarca nadasa bırakıldıktan sonra ekilen bereketli bir tarla gibi çok sayıda şair türemişti. Devrim öncesi Fransa’sı yani XVIII. Yüzyıl bir felsefe yüzyılı idi. Bu dönemde Fransa, bir filozoflar ülkesiydi. Rousseau’lar, Voltaire’ler, Saint Simon’lar, Diderot’lar, Buffon’lar, D’Alembert’ler bu yüzyılda yaşamıştı ve Fransız felsefesinin en gösterişli, en görkemli ve en etkili dönemi bu dönem idi. Bu felsefe yüzyılı, bütün dünyayı etkileyecek olan Büyük Fransız Devrimini hazırlamıştır. Fransız felsefesinin 18. Yüzyılda yaşadığı bu görkemi, sonraki yüzyılda yani XIX. Yüzyılda Fransız şiiri yaşamıştır. Öyle ki Fransız şiirinin en doruk noktalara ulaştığı bu dönem, aşılamamış ve şiir tarihinde aşılamaz büyüklükte bir sıra dağlar zinciri olarak kalmıştır. Bu dönem şairleri, bazıları ortak düşünce ve sanat toplulukları halinde, bazıları da tamamen kendine özgü sesiyle edebi şiirlere imza atmışlardır. Fransız şiirinin bu en verimli dönemi, iki büyük edebiyat akımı olan romantizmin ve sembolizmin de hazırlayıcısı olmuştur. Lamartine, Victor Hugo, Vigny, Baudelaire, Nerval, Gautier, Verlaine ve Mallarmé bu dönemin şairleridir. Bu şairlerin her biri, unutulmaz şiirler kaleme almışlardır. Onların şiirleri, her zaman şiir okuyucularının gözünde değerini ve tazeliğini hep korumuştur. Lamartine’in bir “Göl” şiiri, Hugo’nun Kızı Leopoldine için yazdığı “Yarın Şafaktan İtibaren” şiiri, Vigny’nin “Kurdun Ölümü”, Baudelaire’in “Çoklukta Birlik”, “Albatros”u, Verlaine’in “Bağ Bozumu”, Mallarme’nin “Deniz Meltemi” şiirleri okuyucuların nezdinde hep değerlerini ve tazeliklerini korumuşlardır. Bütün bu zirvelerin arasından yükselen, diğerleri kadar yüksek olmasa da hepsinden daha gerçekçi ve zamanın sesi olan bir yazar daha vardır ki, o da Alfred de Musset’dir. Alfred de Musset, bütün gel-gitleri, aşkları, kavgaları, hüzünleri, ızdırapları ve hayal kırıklıkları ile çağının aynası olmuştur. Eserleriyle çağını yansıtmaya çalışmıştır. Musset, bir hüzün şairidir. Hüzün (Tristesse) adlı şiirinde hayal kırıklıklarını, vicdan azabını ve ızdıraplarını kısa ve özlü bir şekilde tasvir etmiştir. Çağının sesi olan Musset, kırk yedi yıllık hayatına çok sayıda şiir ve tiyatro yapıtı sığdırmayı başarmıştır. Bütün bu yazdığı şiirler ve tiyatro yapıtlarının yanı sıra makalemizin konusunu oluşturan bir de roman kaleme almıştır: Bir Zamane Çocuğunun İtirafları. Bu roman, edebi anlamda çok büyük bir değer ifade etmese bile, hem Musset’nin kendi hayatına ışık tutması, hem de bütün yönleriyle dönemini yansıtması bakımından birçok eseri geride bırakan bir öneme sahiptir. Alfred de Musset, Bir Zamane Çocuğunun İtirafları’nı çok genç yaşta George Sand’la yaşadığı fırtınalı aşkın ve birlikte yaptıkları İtalya seyahatinin ardından yazmıştır. Bu roman, sadece bir aşk hikâyesi anlatmakla kalmaz, yazarın yaşadığı döneme de ışık tutar. Musset’in hastalığı sırasında George Sand, onu İtalyan doktoru Pagello ile aldatır. Romantik ruha sahip olan Musset, için bu büyük bir yıkım olur. Bu aşk, Musset’nin hayatında sürekli etkisini sürdürür. Onu kara sevdalı bir hale sokar. Bu aşk romanı, isminin de vurguladığı gibi aynı zamanda bir dönemin belgeselidir. Romanda gerçek hayatla örtüşen dört ana karakter vardır: Octave, Brigette Pierson, Desgenais ve Smith. Bu roman, otobiyografik bir romandır ve anlattığı Octave’ın yani Musset’nin hikâyesidir. Octave, Musset’yi Brigette Sand’ı, Desgenais ise Musset’nin en yakın ve samimi arkadaşı Alfred Tattet’ye ve Smith’de İtalyan Doktor Pagello’ya çağrıştırır. Roman, bir aldatmayla başlar ve yine bir aldatmayla son bulur. Bir Zamane Çocuğunun İtirafları’nda kahramanların nezdinde romantizm-realizm kavgası görülür. Rousseau’dan ve Madame de Stael’den beri süre gelen Chateaubriand ve Lamartine’le sağlam temeller üzerine oturan romantizm karşısında klasizm yenilmiştir. Fransız realizminin yükselebileceği yüksek zirveleri müjdeleyen Stendhal’ın Kırmızı ve Siyah’ı basıldığında yıl, 1830’dur ve hemen ardından dört yıl sonra Fransız gerçekçiliğinin en büyük üstadı Balzac’ın Goriot Baba’sı piyasaya çıkar. Bir Zamane Çocuğunun İtirafları, romantizmin realizm karşısında sürekli kan kaybettiği böyle bir ortamda yazılmıştır. Doğal olarak bu iki akım arasındaki kavga da kitaba olduğu gibi yansımıştır. Bu kavga, romanın ana karakterleri Desgenais ve Octave üzerinden yürütülür. Desgenais, eksiksiz bir gerçekçidir, Octave ise iflah olmaz bir romantiktir. Bir Zamane Çocuğunun İtirafları’nda dönemin sosyal gerçekliği ve din anlayışına ışık tutar. Bütün yönleriyle bir zamane çocuğu olan Musset, dönemini eksiksiz bir şekilde gözlemler ve çağının en samimi sesi olur. Anlattığı kendi hikâyesidir, fakat aynı zamanda döneminin ıztırabını seslendirir. Musset, devrim sonrası Fransası’nda aklın yani aydınlanmanın her şeyi avutmaya gücü yetmediği acı gerçeğini ilk fark edenlerden biridir. Bunun için Voltaire’i hiç sevmez. Ona göre Voltaire ve benzerleri devrim öncesi Fransa’sına aittirler. Voltaire kuşağı, sonrakilerine öyle bir inanç karmaşası armağan etmiştiler ki, artık ne kiliseye gidiyorlar ne de İsa’ya iman ediyorlar. Bir dinleri varsa da bu din, şekilsiz ve ibadetsiz bir dindir ve tanrı da belirsizdir. Onun için Musset, kendini önceki asrın yazılarıyla zehirlenmiş hisseder. Artık inanmamak bir övünç kaynağı olmaktan çıkmış, herkesin kurtulmak isteyip kurtulamadığı bir lanet haline dönüşmüştür. Dönemin bütün büyükleri, Musset’nin ağzında somutlaşan bu gerçekliğin mağdurudur. Musset, kendi yaşayamadığı dinsel kurtuluşu kahramanı Octave’a yaşatmaktan kaçınmaz. Dinsel aydınlanmayı ancak romanın sonunda Octave üzerinden gerçekleştirebilir ve bütün o gururları tanrıya olan inançlarını örten, dinsiz olduklarını tahayyül eden eski yeni herkes için af diler.

References

  • BARINE Arvede (2009). Alfred de Musset, www.blackmast.com.
  • BERK İlhan (2001). Fransız Şiir Antolojisi, İstanbul: Türkiye İş Bankası Yayınları.
  • CEBECİ Oğuz (2009). Psikanalitik Edebiyat Kuramı, İstanbul: İthaki Yayınları.
  • CLOUARD Maurice (2009). Alfred de Musset et George Sand, www.blackmast.com.
  • GAMBLE Donald R. (1987). Alfred de Musset et le Développement d’une Poésie Personelle, Paris: Cahiers de l’Association İnternationale.
  • GENEVRAY Mme Françoise (1998). Des Lettres d’un Voyageur à Teverino : George Sand et le Voyageur sans Bagage,. 39-51, c. 28, s. 99 A LF R ED D
There are 6 citations in total.

Details

Primary Language Turkish
Journal Section Articles
Authors

Fuat Boyacıoğlu This is me

Kemal Çelik

Publication Date March 1, 2013
Published in Issue Year 2013 Volume: 32 Issue: 1

Cite

APA Boyacıoğlu, F., & Çelik, K. (2013). ALFRED DE MUSSET’İN “BİR ZAMANE ÇOCUĞUNUN İTİRAFLARI “ve DEVRİM SONRASI FRANSA. Ondokuz Mayis University Journal of Education Faculty, 32(1). https://doi.org/10.7822/egt143