The Holy Qur’an had been sent down as an active intervention and a speech
to the existing problems and happenings in the society sent. Since the progress
steps, details and audiences of the subjects told in the Qur’an are known
to the people of that era, names of the audience of the verses were not usually
stated clearly. Alternatively, audiences are mentioned by expressions such as
“he, them, humans, majority of humans, believers (mumin), disbelievers (kafir) and people of the book (ahl al‐Kitab)”. Those expressions are not interpreted
in the way to reflect the meaning in the target language, but just translated
directly in most of renditions.
In those renditions, since the audience whether being believer (mumin),
mushrik, Jewish or Christian is not expressed in paranthesis or in a different
way, the reader of the rendtion who do not know the conditions of the er
may have problems in understanding who is targeted by the message. The
reader has the similar problem in which degree he is questioned by these
verses and has difficulties in identifying the right message made to him by the
verses. We think that such kind of a problem is seen in understanding the
term “Aksar‐un Nas” which is seen in twenty verses in total and having compeletely
judgmental content. In this article, audience of the related expression
and how to be understood are described based on tafsir literature.
Kur’an-ı Kerim nazil olduğu toplumda var olan sorunlara, yaşanan olaylara bir müdahale ve hitap olarak indirilmiştir. Kur’an’da anlatılan olayların gelişim aşamaları, ayrıntıları ve muhatapları nüzul vasatında yaşayanlarca bilindiği için, ayetlerin muhataplarının isimleri genel olarak açıkça zikredilmemiştir. Bunun yerine muhataplar "o, onlar, insanlar, insanların çoğu, mü’minler, kâfirler ve ehl-i kitap" gibi lafızlarla anlatılmıştır. Bu lafızlar, meallerin çoğunda anlamın hedef dile aktarılması şeklinde değil, sadece metnin tercüme edilmesi şeklinde çevrilmektedir.
Bu çevirilerde ayetlerin muhatapları (mü'min, müşrik, Yahudi, Hıristiyan vb.) açıklanmadığı için, nüzul vasatını bilmeyen meal okuyucusu ayetlerin kime ne dediğini anlamakta sorun yaşayabilmektedir. Okuyucu benzer bir sorunu bu ayetlerin kendisine verdiği mesajı tespit etmede de yaşamaktadır. Toplam yirmi ayette geçen ve tamamen eleştirel bir içeriğe sahip olan ekseru’n-nâs lafzının anlaşılmasında da böyle bir sorun yaşandığını düşünüyoruz. Bu makalede ilgili lafzın muhatapları ve bu lafzın nasıl anlaşılması gerektiği tefsir literatürü temelinde açıklanmaktadır.Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 1, 2015 |
Submission Date | May 11, 2015 |
Published in Issue | Year 2014 Issue: 37 |