Afrika’da İslam’ın yayılış tarihi bu apaçık dinin özelliklerindendir. Adalet, hidayet ve nurun bütün insanlığa yayılması hususunda İslam’ın göstermiş olduğu kolaylık, müsamaha, yumuşaklık ve ulvi değerlere sahip oluş, onunevrensel metodunun kanıtlarındandır. Alimlerin dinin daimi bir hamlesi olması gibi genelde Müslümanlar da bir mekandan diğerine göç etmek suretiyleİslam’ı yayıyorlardı. Kralların, insanları yaratıcısına ibadete değilde kendilerine hizmet etmeye zorladıkları, İslam’ın kendisinin ve İslam’ı kabul edenlerin selametinin tehdit edildiği o asırlarda fetihler savaş şartlarının ve halkların yaşam tarzlarının gerektirdiği olgulardan sadece biri idi.
Güney Afrika, İslam’ın barışçıl yayılışıile bu yayılışın asırlar boyunca devam ettiğini gösteren bir örnek olmuştur. Coğrafi konumu nedeniyle Afrika’nın doğusu, özellikle de dini nedenlerden ötürü hicret olgusunun adil kral en-Necaşi Eshama bin Ebşer’in adı ile ölümsüzleştiği Habeşistan İslam’a ilk girme konusunda ayrıcalığa sahip yerlerdir.
Hicretin erken dönemlerinde İslam’ın Afrika’ya girişi ve kökleşmesini sağlayan en önemli etkenler arasında çeşitli nedenlerle yarımadanın Müslüman halklarının Afrika’ya gerçekleştirdiği hicret hareketleri ve beraberinde onlarla yavaş yavaş hissi, manevi ve karşılıklı evlilikleoluşturduklarıkanbağı şeklindeki kaynaşmayı gösterebiliriz. Nitekim Müslümanlar Afrika halklarının kültürel ve içtimai olarak cahiliyyeden İslam’ın hidayetine girmelerine vesile olurken kendileri de bu süreçte Araplıklarını yitirmiş ve yaydıkları din günümüze kadar ulaşmış ve hatta inşallah kıyamete kadar da kalacaktır.
Bu çalışma Müslüman Arapların Afrika’yailk hicretlerinin etkilerini ortaya koymayı amaçlamaktadır.Arap yarımadasından sonra islam’ın ulaştığı ilk yer olması ve Muhacirleri kablul etmek suretiyle de İslam’ın temellerini sağlamlaştırması nedeniyle bu çalışma için Habeşistan seçilmiştir. İlk olarak Habeşistan’a gelen Müslümanlar ardından Kızıldeniz ve Hind Okyanusu sahillerine yayılıp yerleşmişler ve oralarda uzun seneler sürecekİslam emirlikleri ve saltanatlıkları kurmuşlardır. Bu büyük saltanatlıkların yıkılmasından sonra İslam’ın etkisi oralarda devam etmiş ve İslam günümüze kadar Afrika halklarının dini olarak kalmıştır.
Afrika’da İslâm’ın yayılış tarihi bu apaçık dinin özelliklerindendir. Adalet, hidayet ve nurun bütün insanlığa yayılması hususunda İslâm’ın göstermiş ol‐duğu evrensel metodunun kanıtlarındandır. ِﻟ ِﻩِﺩْﺑَﻋﻰَﻠَﻋ َﻥﺎَﻗ ْﺭُﻔْﻟﺍ َﻝﱠﺯَﻧﻱِﺫﱠﻟﺍ َﻙ َﺭﺎَﺑَﺗ Âlemleri insanlar ve cinleri ﺍًﺭﻳِﺫَﻧ َﻥﻳِﻣَﻟﺎَﻌْﻠِﻟ َﻥﻭُﻛَﻳ ِﻩِﺩْﺑَﻋﻰَﻠَﻋ َﻥﺎَﻗ ْﺭُﻔْﻟﺍ َﻝﱠﺯَﻧﻱِﺫﱠﻟﺍ َﻙ َﺭﺎَﺑَﺗ Âlemleri insanlar ve cinleri uyarsın diye kulu Muhammed’ e Furkân’ı hakkı batıldan ayıran Kur’an’ı indiren Allah’ ınşânı yücedir hayır ve bereketi çoktur .Âlimlerin dinin da‐imi bir hamlesi olması gibi genelde Müslümanlar da bir mekândan diğerine göç etmek suretiyle İslâm’ı yayıyorlardı. Kralların, insanları yaratıcısına iba‐dete değil de kendilerine hizmet etmeye zorladıkları, İslâm’ın kendisinin ve İslam’ı kabul edenlerin selametinin tehdit edildiği o asırlarda fetihler savaş şartlarının ve halkların yaşam tarzlarının gerektirdiği olgulardan sadece biri idi. Güney Afrika, İslâm’ın barışçıl yayılışı ile bu yayılışın asırlar boyunca devam ettiğini gösteren bir örnek olmuştur. Coğrafi konumu nedeniyle Afrika’nın doğusu, özellikle de dini nedenlerden ötürü hicret olgusunun adil kral en‐Necaşi Eshama bin Ebşer’in adı ile ölümsüzleştiği Habeşistan İslam’a ilk girme konusunda ayrıcalığa sahip yerlerdir. Hicretin erken dönemlerinde İslâm’ın Afrika’ya girişi ve kökleşmesini sağla‐yan en önemli etkenler arasında çeşitli nedenlerle yarımadanın Müslüman halklarının Afrika’ya gerçekleştirdiği hicret hareketleri ve beraberinde onlar‐la yavaş yavaş hissi, manevi ve karşılıklı evlilikle oluşturdukları kan bağı şek‐lindeki kaynaşmayı gösterebiliriz. Nitekim Müslümanlar Afrika halklarının kültürel ve içtimaî olarak cahiliyyeden İslâm’ın hidayetine girmelerine vesile olurken kendileri de bu süreçte Araplıklarını yitirmiş ve yaydıkları din günü‐müze kadar ulaşmış ve hatta inşallah kıyamete kadar da kalacaktır. Bu çalışma Müslüman Arapların Afrika’ya ilk hicretlerinin etkilerini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Arap yarımadasından sonra İslâm’ın ulaştığı ilk yer olması ve Muhacirleri kabul etmek suretiyle de İslâm’ın temellerini sağlam‐laştırması nedeniyle bu çalışma için Habeşistan seçilmiştir. İlk olarak Habe‐şistan’a gelen Müslümanlar ardından Kızıldeniz ve Hind Okyanusu sahillerine yayılıp yerleşmişler ve oralarda uzun seneler sürecek İslam emirlikleri ve sal‐tanatlıkları kurmuşlardır. Bu büyük saltanatlıkların yıkılmasından sonra İslâm’ın etkisi oralarda devam etmiş ve İslâm günümüze kadar Afrika halkla‐rının dini olarak kalmıştır
Migration and the movement of peoples from place to place is a human
nature due to the changing conditions of life. Eventhough it has the
drawbacks of a leaving homelands and friends in addition to the exposure to
the hardship of movement, but it also carries the benefits and opportunities
for the dissemination of the values, knowledge and cultures between peoples.
It also conducive to human interdependence among themselves to feel the
unity of origin and determination ethnically and bloodly.
The meanses of spread of Islam in sub‐Saharan Africa varies from migration,
trade movements and the movements of preachers and Ulamas. It also
differes from the north of the continent where Islam spread by conquests
marked by rapid establishment of an Islamic states and governments under
the Islamic caliphate. While the southern sub‐ sahara africa marked by peaceful
means of stretch slowly among the nomadic and pastoral societies of Africa
and the proliferation of social and cultural effects continuing to the present
time. This extension of Islam in the earlier time managed to establish independent
Islamic sultanates alongside the shores of the Red Sea and the Indian
Ocean. After the demise of most of these sesultanets, the impact remained
in the peoples of the continent being part of their cultural, intellectual
and social identity.
This article tries to draw some aspects of the history of Islam in Africa and
spreading factors focusing on immigration and its effects in the formation of
Muslim communities. Habasha /Ethiopia was chosen as an example because
of its leading hitorical position by hosting the first Muslim immigrant companions of the prophet being the first country and king to embrace islam.
This historical background paved the way to contemporery Ethiopia where the
Muslims remained majority of the population. The article also dealt with the
Islamic education system the most important means of preserving islam and
Muslims’ identity. It also addressed the effects and the role of Muslim scholars
and preachers who secrified and faced various hardships and challenges
to teach and preserve Islamic heritage.
Key Words: Migration, Abyssinia/ Ethiopia.
Primary Language | Arabic |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 30, 2015 |
Submission Date | December 9, 2015 |
Published in Issue | Year 2015 Issue: 38 |