Murakabe kavramı, tasavvufun ilk dönemlerinden itibaren önemle üzerinde durulmuş ve pek çok sûfî tarafından açıklanmış tasavvufî kavramlardandır. Murakabe kavramına verilen anlamları iki temel noktada toplamak mümkündür. Bunlardan ilki kişinin Allah’a yönelmesi ve dâimâ onun huzûrunda olduğu bilincini hissetmesidir. Bu anlamıyla murâkabenin, Cibrîl hadisi diye bilinen hadis-i şerifteki “ihsân” kavramıyla eş anlamlı olarak kullanıldığı görülür. Murakabenin diğer anlamıysa kişinin kalbine yönelmesini ve kalbini Allah’tan başka her şeyden yani mâsivâdan muhafaza etmesini ifâde eder. Sûfîler, murakabenin her iki anlamı üzerinde de durmuşlardır. Öte yandan murâkabe kavramının tasavvuf tarihi içinde farklı anlamlar kazandığı görülür. Bunun en açık örneği, Nakşbendiyye tarikatında kazandığı anlamdır. Murâkabe kavramının yukarıda açıkladığımız anlamları korumakla birlikte özellikle İmâm-ı Rabbânî sonrasında Nakşbendiyye tarikatında farklı bir anlam kazandığı ve bu tarikatın mânevî eğitim sisteminin bir parçası hâline geldiği görülmektedir. Bu makalede, Nakşbendiyyenin sülûk anlayışında bir yöntem olarak kullanılan ve murâkabe-i ahadiyyet, murâkabe-i maiyyet gibi farklı çeşitleri bulunan murâkabe anlayışı incelencektir. Bunun yanı sıra Nakşbendiyye’nin sülûk metodu hakkında kısaca bilgi verilecek, Nakşbendiyye’nin temel prensiplerinden murâkabeye yakın anlamlı olanlara işâret edilecek ve yine bu tarikatta ortaya çıkmış olan farklı murâkabe anlayışlarına da değinilecektir.
Murāqaba is one of the mystical concepts that have been emphasized since the early periods of the Sūfism and explained by many Sūfīs. It is possible to gather the meanings given to the concept under two basic points. The first is that the person turns to Allah and feels the consciousness that he is always in His presence. In this sense, it can be said that murāqaba is used synonymously with the concept of ihsān in the hadith known as the hadith of Jibrīl. The other meaning of murāqaba refers to turning to one’s heart and protecting his heart from everything but Allah. Sūfīs emphasized both meanings of murāqaba. On the other hand, it is seen that the concept of murāqaba gained different meanings in the history of Sūfism. The clearest example of this is the meaning it gained in the Naqshbandiyya. Although the concept preserves the meanings we explained above, it is seen that it gained a different meaning in the Naqshbandī order, especially after Ahmad Sirhindī, and became a part of the spiritual education system in the order. In this article, the understanding of murāqaba, which is used as a method in the understanding of sulūk (wayfaring) in Naqshbandiyya and which has various types such as murāqaba al-ahadiyya, murāqaba al-ma‘iyya, will be examined. In addition to this, brief information will be given about the sulūk method of Naqshbandiyya, the basic principles of Naqshbandiyya will be pointed out and the different understandings of murāqaba that emerged in this order will also be elaborated on. Our study is based on conceptual analysis.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 24, 2021 |
Submission Date | February 23, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Issue: 50 |