In this study, it is aimed to determine whether there is a meaningful
relationship between the self - differentiation and the spiritual orientation
levels of university students and whether there is a meaningful difference in
terms of gender, economic level class level and parental education level. The
sample of the research consists of 256 persons, 183 women (71.5%) and 73 men
(28.5%) who study at Uşak University. In the study Spiritual Orientation Scale
(MAS), the Self-Discrimination Scale (BAI) and personal Information Form was
used for the independent variables. According to research findings, there was a
significant difference in terms of spiritual orientation and gender and
economic income. One factor structure
was supported in the factor analysis study. Significant differences were also
found in terms of gender in the sub-dimensions of self-identification. Women
have more emotional responsiveness and dependence on others than men. There was
a significant difference in the level of emotional breakdown in terms of
economic income. According to findings, as economic income increases, emotional
break up also increases. It has also been found that there is a significant
positive relationship between spiritual orientation and self-identification.
Bu çalışma ile, üniversite öğrencilerinin
benlik ayrımlaşması ile manevi yönelim düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki
olup olmadığını belirlemek ve cinsiyet, ekonomik düzey sınıf düzeyi ve anne
baba eğitim düzeyleri açısından anlamlı bir farklılık olup olmadığının
incelenmesi amaçlanmaktadır. Araştırma örneklemi bir devlet üniversitesinde
eğitim gören 183 kadın (%71,5) ve 73 erkekten (%28,5) olmak üzere 256 kişiden
oluşmaktadır. Araştırmada Manevi Yönelim Ölçeği (MYÖ), Benlik Ayrımlaşması
Ölçeği (BAÖ) ve bağımsız değişkenler için de kişisel bilgi formu
kullanılmıştır. Araştırma bulgularına göre, manevi yönelim düzeyleriyle
cinsiyet ve ekonomik gelir açısından anlamlı bir farklılık bulunmuştur. Yapılan
faktör analizi çalışmasında tek faktörlü yapı desteklenmiştir. Benlik
ayrımlaşması alt boyutlarında da yine cinsiyet açısından anlamlı farklılık
bulunmuştur. Kadınlar erkeklere göre daha çok duygusal tepkisellik ve
başkalarına bağımlılık yaşamaktadır.
Ekonomik gelir açısından duygusal kopma boyutunda anlamlı farklılık
bulunmuştur. Bulgulara göre ekonomik gelir arttıkça duygusal kopma da
artmaktadır. Ayrıca manevi yönelimle benlik ayrımlaşması arasında pozitif yönde
anlamlı bir ilişki olduğu da saptanmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Studies on Education |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | April 25, 2018 |
Acceptance Date | March 10, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 8 Issue: 14 |