This study aimed to reveal the extent of the
importance of affective qualities in explaining students’ cognitive performance
in mathematics and identify which affective variables (i.e. attitude, anxiety,
and motivation) are more effective for success. The participants were 281
primary school students in their fourth year of study. The study was designed
following a relational screening model. The data collection tools included
achievement test and arithmetic performance tests in order to measure student success
in mathematics, and attitude, anxiety, and motivation scales in measuring
students’ emotions towards mathematics. The results of the structural equation
model revealed that attitude positively affected mathematics achievement and
there was a negative relationship between attitude towards mathematics and
mathematics anxiety. There was also a negative relationship between mathematics
anxiety and mathematics achievement. Mathematics anxiety did not have an effect
as big as mathematics attitude had on mathematics achievement. It was found
that motivation, another affective variable, did not have a significant effect
on mathematics achievement. In addition, while gender did not have a
significant effect on students’ mathematics success, arithmetic performance,
mathematics anxiety, or intrinsic motivation; it was found to have a
significant effect on attitudes towards mathematics and external motivation.
This significant difference was in favour of females. Female students’ attitude
towards mathematics and extrinsic motivation was higher than male students.
Considering that primary school is a period critical for developing affective
qualities, then, it is worth to note the importance of creating environments
that positively affect primary school students’ attitudes and motivation
towards mathematics.
Bu araştırmada öğrencilerin matematiğe yönelik
bilişsel performanslarının açıklanmasında duyuşsal özelliklerin ne denli önemli
olduğu ve hangi duyuşsal değişkenin/değişkenlerin (tutum, kaygı ve motivasyon)
başarı üzerinde daha etkili olduğunun ortaya konulması amaçlanmıştır. Bu
kapsamda araştırma, ilkokul 4. sınıfta öğrenim görmekte olan toplam 281
öğrenciyle yürütülmüştür. Araştırma, ilişkisel tarama modeline göre
tasarlanmıştır. Veri toplama araçları olarak; öğrencilerin matematik dersine
yönelik başarılarını belirlemede başarı testi ve aritmetik işlem performans
testi; duyuşsal özelliklerini belirlemede ise tutum, kaygı ve motivasyon
ölçekleri kullanılmıştır. Araştırmada kurulan yapısal eşitlik modeli sonucunda;
tutum değişkeninin matematik başarısını pozitif yönde etkilediği, matematiğe
yönelik tutum ile matematik kaygısı arasında negatif bir ilişkinin olduğu
belirlenmiştir. Matematik kaygısı ile matematik başarısı arasında ise negatif
yönde bir ilişki tespit edilmiştir. Matematik kaygısı matematiğe yönelik tutum
kadar matematik başarısı üzerinde büyük etki yapmamaktadır. Duyuşsal
değişkenlerden olan matematiğe yönelik motivasyon öğrencilerin matematik
başarısında anlamlı etki ortaya koymamıştır. Cinsiyet değişkeni öğrencilerin
matematik başarısı, aritmetik performansı, matematik kaygısı, içsel motivasyon
ve motivasyonsuzluk üzerinde anlamlı bir etki oluşturmazken, matematik tutumu
ve dışsal motivasyon üzerinde cinsiyet faktörünün etkili olduğu görülmektedir.
Ortaya çıkan anlamlı farkın ise kız öğrenciler lehine olduğu bulunmuştur. Kız
öğrencilerin matematiğe yönelik tutumlarının ve dışsal motivasyonlarının daha
yüksek olduğu söylenebilir. Bu kapsamda ilkokul çağının duyuşsal özelliklerin
kazanılması bakımından kritik dönem olduğu düşünüldüğünde öğrencilerin
matematik dersine yönelik tutumlarını ve motivasyonları arttırıcı ortamların
yaratılması önem arz etmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Studies on Education |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | August 31, 2018 |
Acceptance Date | August 28, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 8 Issue: 15 |