The
purpose of this research is to reveal the relationship between the (expected)
ego states that the cabin crew members require during their flight operations
with the crew and the passengers, and the level of coherence of the ego states
that they perceive (observed) with the cabin crew members' hopelessness toward
the future. The sample of the research is
located in the province of Istanbul; government and private airline companies. Ego Situation Scale was applied
to members of the cabin team who participated in the survey in the context of
Transactional Analysis Theory. In addition, a Personal Information Form created
by the Researcher is provided and filled out. Members of the cabin crew were
asked to fill in the personality traits that the cabin clerks deemed necessary
by the Ego Situations Scale. In addition, members of the cabin crew are
required to mark the features they are aware of. However, members of the cabin
crew were asked to evaluate the Beck Hopelessness Scale according to
occupation. Within the scope of the study, the significance level of all data
was tested at p <.05 level. Analysis of the obtained data was done using
SPSS 22.0 statistical package program. It has been found that the frequency
distributions of the dominant ego states that members of the cabin crew
perceive themselves as necessitated by their profession are statistically
significant. In relation to this, it was found that there was a significant
level of mismatch between the members of the Cabin members perceived by
themselves and the dominant ego situation they perceived in the profession. The
finding that the levels of hopelessness of cabin crew members differed
according to gender and educational status variables. In the context of career
preference, there were differences between the reasons for preference and the
levels of hopelessness. Similarly, a significant relationship was found between
career beliefs and hopelessness levels.
Bu araştırmanın amacı, kabin
ekibi üyelerinin uçuş operasyonu sırasında ekip ve yolcu ile iletişimde
bulunduklarında mesleğin gerektirdiği (beklenen) ego durumları ile kendilerinde
algıladıkları (gözlenen) ego durumlarının bağdaşıklık düzeyinin, kabin ekibi
üyelerinin geleceğe yönelik umutsuzluk düzeyleri ile ilişkisini ortaya
koymaktır. Araştırmanın örneklemini, İstanbul ili içerisinde yer alan; devlet
ve özel havayolu şirketlerinde kabin memuru olarak görev yapan 300 kabin ekibi
üyesi oluşturmaktadır. Araştırmaya katılan kabin ekibi üyelerine Transaksiyonel
Analiz Kuramı bağlamında Ego Durumları Ölçeği uygulanmıştır. Buna ek olarak,
Araştırmacı tarafından oluşturulan Kişisel Bilgi Formu verilerek doldurulması
sağlanmıştır. Kabin ekibi üyelerinden kabin memurluğu mesleğinin gerektirdiği
düşünülen kişilik özelliklerini Ego Durumları Ölçeği’ nde doldurmaları
istenmiştir. Ayrıca, kabin ekibi üyelerinden kendilerinde algıladıkları
özellikleri işaretlemeleri istenmiştir. Bununla birlikte kabin ekibi
üyelerinden Beck Umutsuzluk Ölçeği’ni mesleğe göre değerlendirmeleri
istenmiştir. Araştırma kapsamında tüm verilerin anlamlılık düzeyi p< .05
düzeyinde sınanmıştır. Elde edilen verilerin analizi SPSS 22.0 istatistik paket
programı kullanılarak yapılmıştır.Kabin ekibi üyelerinin gerek kendilerinde
algıladıkları gerekse mesleklerinin gerektirdiğini düşündükleri baskın ego
durumları frekans dağılımlarının istatistiksel olarak anlamlı derecede
farklılık gösterdiği bulunmuştur. Bununla ilişkili olarak kabin ekibi
üyelerinin kendilerinde algıladıkları ve meslekte algıladıkları baskın ego
durumları arasında anlamlı düzeyde uyumsuzluk olduğu belirlenmiştir. Kabin
ekibi üyelerinin umutsuzluk düzeylerinin cinsiyet ve öğrenim durumu
değişkenlerine göre farklılık gösterdiği bulgusu elde edilmiştir. Mesleği
tercih bağlamında ise tercih nedenleri ile umutsuzluk düzeyleri arasında
farklılık bulunmuştur. Benzer biçimde kariyer inancı ile umutsuzluk düzeyleri
arasında da anlamlı bir ilişki görülmüştür.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Psychology |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 30, 2018 |
Acceptance Date | December 25, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 9 Issue: 16 |