İçinde yaşadığımız çağ, bireylerin kişisel özellikleri ve yetenekleri ile
değil de sahip oldukları genetik özellikleri ile sınıflandırıldığı ve yaşama
dâhil edildiği bir dönemdir. Bu dönemde sağlık ve bilişim temelli teknolojik
ilerlemeler insan bedenini daha fazla restore ve modifiye etme iddiasını her
geçen gün arttırmaktadır. Genetik bilimi, moleküler biyoloji, yapay zekâ ve
bilişimdeki teknolojik gelişmeler, insanlara sahip oldukları bedensel
dezavantajlardan kurtulma vaadi vermektedir. Ancak bu vaat, bazı bilim
insanları ve düşünürler tarafından insanın özü ve kimliği için büyük bir
tehlike olarak değerlendirilmektedir. Genetik biliminin ilerlemesiyle, insanlar
sahip oldukları kalıtımsal özellikleri konusunda sınava tabii tutularak, doğum
öncesi veya sonrası bir takım testlere alınmaktadır. İnsana özgü mahrem
bilgiler enformasyon haline getirilmekte ve beden bilim için
araçsallaştırılmaktadır. Büyük veri çağında insanlar birer veri olarak
kodlanmaktadır. Bilim, insanları kalıtsal özelliklerine göre yaşam alanlarına
dâhil etme ya da etmeme üzerinden genetik bir ayrımcılığa doğru gitmektedir.
David Le Breton, Bedene Veda adlı eseri üzerinden yaşanılması muhtemel
ayrımcılık olgusunu, genetik ve insan bedeni üzerinden sorgulamaktadır. Bu
çalışmada Bedene Veda adlı eser bu yönüyle bir analize tabii tutulmaktadır.
The era in which we live is a period in which
individuals are classified and incorporated into life, not by their personal
characteristics and abilities, but by their genetic characteristics. In this
period, technological advances based on health and informatics increase the
claim of restoring and modifying the human body more and more. Technological
advances in genetic science, molecular biology, artificial intelligence and
informatics promise people to get rid of their physical disadvantages. However,
this promise is considered by some scientists and thinkers as a great danger to
human essence and identity. With the advancement of the science of genetics,
human beings are subjected to an examination in terms of hereditary properties
and are taken to some tests before or after the birth. Human-specific knowledge
is turned into information and the body is instrumentalized for science. In the
age of big data, people are coded as data. Science examines the hereditary
characteristics of people and incorporates or not them into their living
spaces. This leads to genetic discrimination. David Le Breton, with his book
Goodbye Body, questions the possible phenomenon of discrimination on the basis
of genetics and the human body. In this study, Goodbye Body has analyzed in
this aspect.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Sociology |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2019 |
Acceptance Date | December 24, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 14 Issue: 20 |