Çocuk cinsel istismarının bir tip saldırı olarak tanımlanmasına rağmen, çocuklar ve çevredeki yetişkinler tarafından fark edilmesi zor olabilir. Çocukların refahını tehlikeye atabilecek riskleri ortaya koymada okullar avantajlı yerlerdir. Bu yüzden okullar çocuklar için sağlıklı ortamlar yaratmalı ve herhangi bir risk tespit ettiklerinde yetkililere bildirmek için çocukların gelişimini yakından gözlemlemelidirler. Kanıtlar çocuk cinsel istismarı vakalarının arttığını göstermektedir. Bu nedenle, mağdurların zarar görmemesi için erken teşhis ve müdahale hayati önem arz eder. Bu çalışma hizmet öncesi İngilizce öğretmenlerinin çocuk cinsel istismarı bildirmeye yönelik tutumlarını irdelemektedir. Çalışma nitel araştırma yöntemlerinden fenomenolojik araştırma yöntemiyle gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın verisi yarı yapılandırılmış mülakat sorularıyla toplanmıştır. Katılımcılar Türkiye’de bir devlet üniversitesinde öğrenim gören dördüncü sınıf İngilizce öğretmeni adaylarından oluşmaktadır. Çalışmada aday İngilizce öğretmenlerinin çocuk cinsel istismarı farkındalıklarının olduğu ve bu gibi vakaları rapor etme eğiliminde oldukları sonucuna ulaşılmıştır. Çalışmanın sonuçları öğretmen eğitimi, yabancı dil öğretmen eğitimi, öğretmen gelişimi ve hizmet içi öğretmen eğitimi gibi alanlarda araştırma yapanlar, dil öğretimi bölümleri ve ilgili otoriteler için yararlı olacaktır.
istismar çocuk cinsel istismarı yabancı dil olarak İngilizce İngilizce öğretmenleri hizmet öncesi İngilizce öğretmenleri
Although it is defined as a form of assault, child sexual abuse bears a number of features that make it exceptionally hard to diagnose by the children suffering and the adults in their social settings. The school environment is advantageous to recognize and react to circumstances that risk the prosperity of children. Therefore, schools must establish a healthy setting for children and must be able to pursue their growth with the aim of informing authorities about any diagnosed case of vulnerability. Proofs propose that the asperity of child sexual abuse is likely to increase over time. Thus, prompt diagnosis or intervention is pivotal in prohibiting sufferers from sexual abuse. Regarding the mentioned issue, this study inquires the conceptions of pre-service EFL teachers on reporting child sexual abuse. This study is based on a phenomenographic research method which is a qualitative research methodology within the interpretive research paradigm. The data of the study were gathered through semi-structured interview questions. The participants of the study were fourth class pre-service EFL teachers (N= 20) studying at a state university in Turkey. The results of the study suggest that pre-service EFL teachers are aware of the seriousness of the issue and they tend to report abuse. The results of the study may supply great help for the researchers in the fields of teacher education, foreign language teacher education, teacher empowerment, and in-service teacher training, as well as language teaching departments and the related authorities.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Other Fields of Education |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | March 31, 2020 |
Acceptance Date | March 11, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 15 Issue: 23 |