Modernism has paved the way for subject divisions, economic inequalities, weakening of identities and the disappearance of time and space facts as a result of urbanization. Postmodernism, which has taken its place in the center of these developments, has influenced all branches of art. Especially in the context of cinema, 1990s were the years when postmodern films began to become widespread. At the point of transmitting violence, fragmentation, turmoil and sexuality against the social environment created by modernism, postmodern films that go beyond other films have features from both Hollywood and avant-garde films, although they cannot be clearly positioned in genre. While the Fight Club is similar to avant-garde cinema with its messages, it stands close to postmodern film with its chaos and narrative style. Many studies on the Fight Club that constitute the subject of the study have acted on the fact that the movie is a system criticism. In this study, Fight Club was tried to be resolved within the framework of messages given about the struggles of being a subject in the postmodern process of children who grew up without a father and the mental problems caused by the social atmosphere. In the study, primarily the concept of postmodernism; Baudrillard has been handled from the point of view of Lyotard, Jameson and Harvey, and in the light of this information, concentrated on postmodern film. The Fight Club, which is generally evaluated within the context of the consumer society, points to a subject chaos with its in-depth narrative. The Fight Club movie was analyzed within the framework of psychoanalysis within the scope of this study, which aims to explain this chaos. As a result, postmodernism, in the frame of the Fight Club movie, is about being a subject or not being more than an anti-modern situation.
Modernizm, özne bölünmelerine, ekonomik eşitsizliklere, kimliklerin zayıflayarak parçalanmasına, kentleşme sonucu zaman ve mekân olgularının ortadan kalkmasına zemin hazırlamıştır. Bu gelişmelerin merkezinde kendisine yer bulan postmodernizm, tüm sanat dallarını etkisi altına almıştır. Özellikle sinema çerçevesinde 1990’lar, postmodern filmlerin yaygınlaşmaya başladığı yıllar olmuştur. Modernizmin yarattığı toplumsal ortama karşı; şiddet, parçalanmışlık, kargaşa ve cinselliğin aktarılması noktasında diğer filmlerin ötesine geçen postmodern filmler, tür olarak net bir biçimde konumlandırılamasa da, hem Hollywood hem de avangard filmlerden özellikler taşımaktadır. Dövüş Kulübü verdiği mesajlar ile avangard sinemaya benzerlik gösterirken işaret ettiği kaos ve anlatı tarzıyla da postmodern filme yakın durmaktadır. Çalışmanın konusunu oluşturan Dövüş Kulübü üzerine yapılan pek çok çalışma, filmin bir sistem eleştirisi olduğu üzerinden hareket etmiştir. Bu çalışmada ise Dövüş Kulübü, babasız büyümüş çocukların postmodern süreç içerisinde özne olma mücadeleleri ve toplumsal atmosferin yarattığı ruhsal problemlere dair verilen mesajlar çerçevesinde çözümlenmeye çalışılmıştır. Çalışmada, öncelikle postmodernizm kavramı; Baudrillard, Lyotard, Jameson ve Harvey’in bakış açısıyla ele alınmış ve bu bilgiler ışığında postmodern film üzerine yoğunlaşılmıştır. Genellikle tüketim toplumu çerçevesinde değerlendirilen Dövüş Kulübü, derinlikli anlatısı ile bir özne kaosuna işaret etmektedir. Bu kaosu açımlamayı amaç edinen bu çalışma kapsamında Dövüş Kulübü filmi psikanaliz çerçevesinde çözümlenmiştir. Sonuç olarak Dövüş Kulübü filmi çerçevesinde postmodernizm, modern karşıtı bir durum olmanın ötesinde özne olma ya da olamama meselesine karşılık gelmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Psychology |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | August 31, 2020 |
Acceptance Date | July 13, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 16 Issue: 28 |