Throughout the urban history, public spaces that have appeared through various forms based on the priorities and expectations of the socities have witnessed different uses according to their ontologies. While some of them have been to meet the expectatitions that impacted the development of public life, the rest are manifest of situations that occured as a result of the recent. On the other hand, it is possible to say that public spaces are the reflection of ages long socio-cultural lifestyle of the societies. The relationship between these spaces and the culture and lifestyle of the society is an example of the relationship that is reciprocal and long lasting. If assessed from this perspective, as much as public spaces are element of planning, they are also an element of urban sociology and studies in this field require not only physical planning but also sociological planning. In order to get to know and to make sense out of a place it is necessary to understand the societal expectations and the conditions of the time composed it.
In this study, public spaces have been evaluated based on the societal expectations and priorities that led them them emerge rather than being a physical urban element. The core aim of the study that covers the period from Ancient Greek until today is to determine to what extent these expectations have turned to be in use.
Şehir tarihi boyunca toplumların öncelikleri ve beklentilerine göre farklı formlarda ortaya çıkan kamusal alanlar, ontolojilerine uygun olarak çok farklı kullanımların sahnesi olmuşlardır. Bunlardan bir kısmı kamusal hayatın gelişimine etki eden beklentileri karşılamaya dönükken, diğerleri ise güncelin ortaya çıkardığı durumların birer tezahürü olmuşlardır. Diğer yandan kamusal alanların, toplumların tarih boyunca taşıdıkları sosyal kültürel yaşam biçimlerinin mekâna yansıyan şekli olduğunu söylemek mümkündür. Bu alanlarla toplumun kültürü ve hayat tarzı arasındaki ilişki sürekli bir etkileşim ve iletişim içinde sürüp giden karşılıklı ilişkidir. Bu açıdan değerlendirilecek olursa kamusal alanlar bir planlama öğesi olduğu kadar aynı zamanda bir kent sosyolojisi öğesidir ve bu konudaki çalışmalar şehrin fiziksel planlaması kadar sosyolojisini de ilgilendirmektedir. Bir mekânı tanımak ve anlamlandırmak için kendisini ortaya çıkaran zamanın şartları ve toplumun beklentilerini anlamak gerekmektedir.
Bu çalışmada kamusal alanlar fiziksel bir kentsel öğe olmaktan ziyade ortaya çıkmalarına yol açan toplumsal öncelik ve beklentiler açısından ele alınmıştır. Eski Yunan’dan günümüze kadar uzanan süreci ele alan çalışmada bahse konu bu beklentilerin ne ölçüde kullanıma dönüştüğünün tespiti çalışmanın temel amacını oluşturmaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Sociology |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | October 31, 2020 |
Acceptance Date | October 1, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 16 Issue: 30 |