1929 Dünya Ekonomik Krizi, başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere dönemin önemli güçlerini etkisi altına almıştır. Türkiye de bu krizden en az büyük devletler kadar etkilenmiştir. Ekonomi politikasını 1923-1930 döneminde özel sermayeyi destekleyerek kalkınmak üzerine inşa eden Türkiye, kriz ile birlikte devletin daha müdahaleci olduğu bir ekonomik modeli benimsemiştir. Atatürk döneminin denk bütçe, dengeli dış ödeme politikasına kriz döneminde de devam edilmiştir. Ancak bu dönemde genel ekonomik politika değişimine paralel olarak denk ve dengeli ekonomi hedefine ulaşma görevini devlet üstlenmiştir. Böylece devletin aldığı tedbirler vasıtasıyla krizle mücadele etmek adına Türk parasını korumak ve dış ödemeler dengesini sağlamak üzere çeşitli tedbirler alınmıştır. Hükümet kriz döneminde dış ticaret dengesini sağlamak için, ihraç ettiğin kadar ithal et anlayışı ile hareket etmiştir. Ticari ilişkiler olan ülkelerle, imkânlar dâhilinde karşılıklı ve eşit miktarlı alışveriş yapmayı sağlayacak anlaşmalar yapılmıştır. Böylece kriz döneminin dış ticaret politikasını çeşitli kontenjan, takas ve kliring anlaşmaları oluşturmuştur. Türkiye’nin, almış olduğu bu tedbirler dâhilinde para, bankacılık ve ticaret politikası ile vergi sistemi üzerinde önemli değişiklikler yapılmıştır. İkili ticari ilişkiler olan devletlerle yapılan anlaşmalar ile de bu değişiklikler hayata geçirilmiştir. Böylece krizle mücadele adına daha korumacı bir politika benimsenmiştir.
The world economic crisis of 1929 affected important forces of the period, especially the United States. Turkey has been affected by this crisis as much as the major states. Turkey, which built its economic policy on development by supporting private capital in the period 1923-1930, adopted an economic model in which the state was more interventionist with the crisis. The equivalent budget and balanced foreign payment policy of the Atatürk period continued during the crisis period. But in this period, in parallel with the general change in economic policy, the state undertook the task of achieving the goal of an equal and balanced economy. In this way, various measures have been taken to protect Turkish money and ensure the balance of external payments in order to combat the crisis through the measures taken by the state. The government has acted with the understanding of imported meat as much as exported to ensure the balance of foreign trade during the crisis. Agreements have been made with countries with commercial relations that will allow mutual and equal exchange within the scope of opportunities. Thus, various quota, clearing and clearing agreements formed the foreign trade policy of the crisis period. Within the framework of these measures taken by Turkey, significant changes have been made to monetary, banking and trade policy and tax system. These changes have also been imple-mented through agreements with states that have bilateral trade relations. Thus, a more protectionist policy was adopted in the name of combating the crisis.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Sociology (Other) |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | November 7, 2021 |
Acceptance Date | July 24, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 18 Issue: 43 |