Bilimsel adıyla "Covid-19" olarak adlandırılan koronavirüs hastalığı, ortaya çıkmasından kısa bir süre sonra sosyal krize dönüştü ve bu yüzyılın en önemli olaylarından biri olarak görülmeye başlandı. Kriz büyük ölçekli davranış değişiklikleri gerektirip bireylere önemli psikolojik yükler yüklediğinden, insan davranışını epidemiyologlar ve halk sağlığı uzmanlarının önerileriyle uyumlu hale getirmek için sosyal ve davranış bilimlerinden elde edilen bilgiler kullanılmalıdır. Bu çalışmanın amacı Covid-19un sosyo-ekonomik sonuçları ve bu sonuçlarla bağlantılı konuları ele almaktır. Hastalığın, özellikle ruh sağlığı ve aile içi şiddet gibi kritik sosyal sorunlara ve çalışanlarda mesleki durum, mesleki hareketlilik ve evden çalışma gibi önemli ekonomik konulara yönelik etkisi ele alınmıştır. Ayrıca tarım, petrol, üretim, eğitim, sağlık, turizim, gayrimenkul ve gıda sektörleri gibi birincil, ikincil ve üçüncül sektörlere odaklanarak, sürecin sosyo-ekonomik sonuçlarını incelemek amaçlanmıştır. Araştırmada betimsel-analitik yöntem kullanılmıştır, incelenen durumlar tanımlanmış, sonuçlar tartışılmış ve öneriler sunulmuştur. Kütüphane kaynakları, siber alanı ve internet kaynakları kullanılarak sorunun açıklayıcı-analitik bir şekilde ele alınmasına çalışılmıştır.
The coronavirus disease, called "Covid-19" with its scientific name, turned into a social crisis shortly after its emergence and began to appear as one of the most important incidents of this century. As the crisis requires large-scale behavioral change and imposes significant psychological burdens on individuals, social science knowledge should be used to align human behavior with the recommendations of epidemiologists and public health professionals. The effects of the disease on critical social problems such as mental health and domestic violence and important economic issues such as working life, occupational status of employees, occupational mobility and working from home were discussed. Also it was aimed to examine its socio-economic consequences by focusing on primary, secondary and tertiary sectors such as agriculture, oil, production, education, health, tourism, real estate and food sectors. Using library resources, cyber space and internet resources, this problem was tried to be addressed in a escriptive-analytical method.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Business Administration |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 5 Issue: 1 |