The period of World War I stands as one of the most challenging periods in Ottoman society. The lives of all segments of society were adversely affected during the war, but one of the most impacted groups was the families of soldiers. The "Association of Ladies Helping Soldiers' Families" was established on 24 December 1914 to alleviate the troubles of the families of the soldiers and to relieve their grievances. This society, which was formed under the leadership of the wives of high-ranking executives, collected donations through various methods and distributed food and clothing to the families of the soldiers. One of these fundraising methods was the creation of the "Souvenir of Bravery Cannon " inspired by the examples of Germany and Austria, which were the allies of the Ottoman Empire. Depending on the amount of aid, gold, silver, and iron nails were hammered into this wooden cannon model, which the Sultan, the allied state emperors, the Ottoman State administrators, schools, and the public nailed in return for their help.
The Hâtıra-i Celâdet Cannon, considered as an occasion not only for social solidarity but also for preserving and raising the national spirit among the people, was exhibited to the public in Beyazıt Square for two years. In 1917, it was moved to the Military Museum. The "Association of Ladies Helping Soldiers' Families" and its event, the Souvenir of Bravery Cannon, took its exceptional place in the memory of the nation and in history as an example of the unity and solidarity of the Turkish Nation in the face of the adverse conditions brought about by World War I. The aim of this study; It is a detailed examination and evaluation of an interesting and valuable application in terms of Turkish history.
I. Dünya Savaşı dönemi Osmanlı toplumunun tarihteki en zor dönemlerinden birisidir. Savaş sırasında bütün toplum kesimlerinin hayatı olumsuz etkilenmiştir. Ama en çok etkilenen kesimlerden birisi de asker aileleri olmuştur. Asker ailelerinin sıkıntılarını hafifletmek ve mağduriyetlerini gidermek amacıyla 24 Aralık 1914'te "Asker Ailelerine Yardımcı Hanımlar Cemiyeti" kurulmuştur. Üst düzey yöneticilerin hanımlarının öncülüğünde kurulan bu cemiyet, çeşitli yöntemlerle bağış toplayarak asker ailelerine erzak ve elbise dağıtmıştır. Yardım toplama yöntemlerinden birisi de Osmanlı Devleti'nin müttefikleri olan Almanya ve Avusturya'daki örneklerinden ilham alınarak "Hâtıra-i Celâdet Topu" vücuda getirilmesidir. Padişah, müttefik devlet imparatorları, Osmanlı Devleti yöneticileri, okullar ve halkın yardımlarının karşılığı olarak çivi çaktığı bu tahta top maketine yardımın miktarına bağlı olarak altın, gümüş ve demir çivi çakılmıştır.
Toplumsal yardımlaşmanın bir vesilesi olmanın yanında halkta milli ruhun canlı tutulması ve yükseltilmesinin bir aracı olarak görülen Hâtıra-i Celâdet Topu, Beyazıt Meydanı'nda iki sene halkın ziyaretine açık tutulmuştur. 1917 yılında ise Askeri Müze'ye kaldırılmıştır. Asker Ailelerine Yardımcı Hanımlar Cemiyeti ve onun bir etkinliği olan Hâtıra-i Celâdet Topu, I. Dünya Savaşı'nın getirdiği olumsuz şartlarda Türk Milletinin birlik ve beraberliğinin bir örneği olarak milletin hafızasında ve tarihteki müstesna yerini almıştır. Bu çalışmanın amacı; Türk tarihi açısından ilginç ve değerli bir uygulamanın ayrıntılı bir şekilde incelenmesi ve değerlendirilmesidir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Ottoman Society, Ottoman Institutions and Civilization (Other) |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Early Pub Date | August 23, 2023 |
Publication Date | September 15, 2023 |
Submission Date | June 16, 2023 |
Acceptance Date | August 22, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Issue: 18 - September, 2023 |
Indexes
SCOPUS, TÜBİTAK/ULAKBİM TR DİZİN [SBVT]
INDEX COPERNİCUS [ICI], ISAM, SOBIAD and Scilit.
Unless otherwise stated, the articles published in our magazine are licensed under the Creative Commons Attribution 4.0 International (CC BY 4.0) license. All authors and translators who submit texts for publication in the journal are expected to be the sole copyright holders of the submitted text or to have obtained the necessary permissions. By submitting texts to the journal, authors and translators implicitly accept that these texts will be licensed under CC BY 4.0 unless explicitly stated otherwise to the editors at the outset.