Üsküdar Klasik dönemde hem Osmanlı payitahtına olan yakınlığı ve hem de Asya ve Avrupa’yı birleştiren stratejik bir konumda olması sebebiyle ekonomik, sosyal, siyasi, dini, etnik bakımdan klasik dönem Anadolu yerleşimlerine göre çok daha fazla nüfuslu ve hareketli idi. Siyasi geçmiş itibari ile göç yolları üzerinde bulunmuş, toplumsal özelliği bakımından etnik gurupların kimi zaman uğrak noktası kimi zaman da yerleşim yeri olan bu bölge ticareti ile de ön plana çıkmıştır. Avrupa’dan Asya’ya oradan da Anadolu’ya getirilen malların geçiş güzergahında bulunması sayesinde kültürel, siyasi, ekonomik anlamda etkileşimler büyük canlılık kazanmıştır. Üsküdarlı varlıklı kadınlar da ticaretle uğraşmışlardır. Bu nedenle kimi zaman vakıflara olan borçları, vakıflardan alacağı borçları tahsil etme noktasında, kimi zaman annesine, kardeşine, eşine yakın akrabalarına veya ticaret-alışveriş yaptığı zimmilerden alacaklarını tahsil etmek için Üsküdar mahkemelerine başvurmuşlardır. Sadece ticaretle uğraşan kadınlar değil uğraşmayanlar da alacak verecek konusunda mahkemeye gelmişlerdir. Alacak verecek davalarında temel etkenler olarak kişilerin bir diğerine emanet verdiği herhangi bir emtiayı yeniden talep etmeleri halinde o emtianın verdiği kişiler tarafından tekrar kendilerine teslim edilmek istenmemesi, zaman içerisinde satılmış olması gibi hadiseler kadınları davacı yapmıştır. Aynı şekilde rehin konuları da bir diğerinden farklı sebeplerle kadınları mahkemeye getiren sebepler arasında bulunmaktadır. Tüm bu bilgilerin edinilmesi ve incelenmesi için Üsküdar şer’iyye sicillerine başvurulmuştur.
During the Classical period, Üsküdar was much more populated and active in economic, social, political, religious and ethnic terms than the Anatolian settlements of the classical period, due to its proximity to the Ottoman capital and its strategic location connecting Asia and Europe. This region, which has been located on migration routes due to its political past and is sometimes a stopover point and sometimes a settlement for ethnic groups due to its social characteristics, has also come to the fore with its trade. Thanks to the presence of goods on the transit route from Europe to Asia and then to Anatolia, cultural, political and economic interactions have gained great dynamism. Wealthy women from Üsküdar also engaged in trade. For this reason, they sometimes applied to Üsküdar courts to collect their debts to the foundations, their debts from the foundations, and sometimes to collect their receivables from their mothers, siblings, spouses, close relatives, or from the dhimmis with whom they did business and business. Not only women who were engaged in trade, but also those who were not engaged in trade, came to the court to demand receivables. The main factors in debtor lawsuits are the fact that if people reclaim any commodity that they have entrusted to another, the person to whom the commodity was entrusted does not want to be delivered to them again, and the fact that it has been sold over time has made women plaintiffs. Likewise, hostage issues are among the reasons that bring women to court for different reasons. Üsküdar sharia registry was consulted to obtain and examine all this information.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | History of Specific Fields (Other) |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | March 15, 2024 |
Submission Date | November 13, 2023 |
Acceptance Date | January 11, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Issue: 20 |
Indexes
SCOPUS, TÜBİTAK/ULAKBİM TR DİZİN [SBVT]
INDEX COPERNİCUS [ICI], ISAM, SOBIAD and Scilit.
Unless otherwise stated, the articles published in our magazine are licensed under the Creative Commons Attribution 4.0 International (CC BY 4.0) license. All authors and translators who submit texts for publication in the journal are expected to be the sole copyright holders of the submitted text or to have obtained the necessary permissions. By submitting texts to the journal, authors and translators implicitly accept that these texts will be licensed under CC BY 4.0 unless explicitly stated otherwise to the editors at the outset.