Destanlar, Türk kültürünün ve medeniyetinin en önemli unsurlarından birisidir. Türklerde bir savaş sonrası edinilmiş zafer meydanlarında, çokça verimli bir av sonrasında, düğün ve çocuğa ad verme gibi durumlarda düzenlenen toylarda icra edilen destan söyleme geleneği vardır. En eski zamanlardan itibaren eski Türklerde, yöneten ve yönetilen kesimin ortak eğlence anlayışı olarak destanlar günümüze kadar gelmiştir. Türk dünyası epik destanları, en yalın haliyle olağanüstü özelliklere sahip bir kahraman veya kahramanlar grubunun hayat hikayeleri veya kahramanlık dolu maceralarının öyküsü olarak tanımlanabilir.
Türkmen anlatı geleneğinde destanların çok daha farklı bir yeri ve önemi vardır. Tarihi kayıtlarda zikredilen ve Türklerin ya da Oğuzların menşeine ilişkin Han-name, Oğuzname gibi arkaik destanlarla, Oğuzların hayat tarzlarını konu alan Dede Korkut Kitabı’ndaki anlatılar Türkmenler için tarihi ve kültürel yönden büyük önem taşımaktadır. Osmanlı için, Mısır, Suriye ve İran’da yazılmış eserlerde Türkmen asıllı bir millet olarak bahsedilir. Osmanlı kaynaklarında ise kendi köklerinin Oğuz illerinden geldiğine dair ifadeler bulunmaktadır. Türkmenler, Türkiye tarihinin ikinci devri olan, içlerinden birinin de Osmanlılar olduğu Beylikler devrinin âdeta kurucusu olmuştur denilebilir.
Bu çalışmada, büyük Türk kültür hazinesinin bir parçasını teşkil eden Türkmen halk edebiyatında çok zengin sözlü gelenek ürünlerinden olan destanları, icracılarını, özelliklerini kısaca destanlık geleneği hakkında bilgiler aktarmaya çalışılacak ve çeşitli kaynaklardan edinilen bilgileri bir araya getirip, Türkmen destancılığı hakkında değerlendirmede bulunulacaktır.
Epics are one of the most important elements of Turkish culture and civilization. Turks have a tradition of singing epics, performed in the victory fields after a war, after a very fruitful hunt, and at wedding ceremonies held for occasions such as weddings and child naming. Epics have survived to this day as a common sense of entertainment for the rulers and the ruled in the ancient Turks from the earliest times. Epic epics of the Turkish world can be defined in their simplest form as the life stories or stories of heroic adventures of a hero or group of heroes with extraordinary characteristics.
Epics have a very different place and importance in the Turkmen narrative tradition. Archaic epics such as Han-name and Oğuzname, which are mentioned in historical records and related to the origin of the Turks or Oghuzs, and the narratives in the Book of Dede Korkut, which is about the lifestyle of the Oghuzs, are of great historical and cultural importance for the Turkmens. The Ottoman Empire is mentioned as a nation of Turkmen origin in works written in Egypt, Syria and Iran. There are statements in Ottoman sources that their roots come from the Oghuz provinces. It can be said that Turkmens were the founders of the period of Principalities, one of which was the Ottomans, which was the second period of Turkey's history.
In this study, we will try to convey information about the epics, their performers and their characteristics, which are very rich oral tradition products in Turkmen folk literature, which constitute a part of the great Turkish cultural treasury, and briefly about the epic tradition, and an evaluation will be made about Turkmen epic writing by bringing together the information obtained from various sources.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Ottoman Culture and Art |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | March 15, 2024 |
Submission Date | December 20, 2023 |
Acceptance Date | February 14, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Issue: 20 |
Indexes
SCOPUS, TÜBİTAK/ULAKBİM TR DİZİN [SBVT]
INDEX COPERNİCUS [ICI], ISAM, SOBIAD and Scilit.
Unless otherwise stated, the articles published in our magazine are licensed under the Creative Commons Attribution 4.0 International (CC BY 4.0) license. All authors and translators who submit texts for publication in the journal are expected to be the sole copyright holders of the submitted text or to have obtained the necessary permissions. By submitting texts to the journal, authors and translators implicitly accept that these texts will be licensed under CC BY 4.0 unless explicitly stated otherwise to the editors at the outset.