Osmanlı İmparatorluğu’nun tarihî seyri içerisinde önemli dönemlerden biri, XVI. yüzyılın son çeyreğine denk gelen “Uzun Savaşlar Dönemi” dir. Bu dönemde Osmanlı İmparatorluğu, Avrupa’daki en büyük rakibiyle karşı karşıya gelmiş ve Macaristan sahası için üstünlük mücadelesi vermiştir. Bu dönemdeki en kritik savaşlardan biri Sultan III. Mehmed’in liderliğinde gerçekleştirilen Eğri Seferi’dir.
Eğri Kalesi, Osmanlı tarihinde ilk kez 1552 yılında Vezir Ahmed Paşa’nın komutasındaki ordu tarafından muhasara altına alınmış ancak fethedilememiştir. Kale, bu andan itibaren sıkı bir yenilenme süreci geçirmiş ve İtalyan tarzında modernize edilmiştir. Bu bakımdan Sultan III. Mehmed ve kurmayları 1596 yılı baharında çıktıkları Batı Seferi’nde Eğri’yi hedef seçmiştir. Habsburg cephesinin Osmanlıların hangi yönde ilerleyeceklerini kestirememesi Eğri kalesinin savunulması için gerekli hazırlıkların gecikmesine sebep olmuş ve kalede ciddi bir savunma zafiyeti oluşmuştur. Osmanlı ordusu, 20 Eylül 1596 tarihinde Sultan III. Mehmed önderliğinde kaleyi muhasara altına almış, Osmanlıların sayı ve teknik üstünlükle sürdürdüğü üç haftalık mücadele sonucunda kale 12 Ekim 1596 tarihinde Osmanlıların eline geçmiştir. Bu andan itibaren bölgede Eğri merkezli bir beylerbeylik kurulmuştur.
Bu çalışmada, Sultan III. Mehmed’in Eğri Seferi doğrultusunda, seferin nedenleri, hazırlıkları, seyri ve sonuçları gibi konular detaylı bir şekilde ele alınacaktır. Ayrıca, seferin Osmanlı İmparatorluğu’nun genel stratejisi üzerindeki etkisi ve Osmanlı-Avusturya ilişkilerine olan yansımaları da değerlendirilecektir.
One of the significant periods in the historical course of the Ottoman Empire is the “Long Wars Period”, which corresponds to the last quarter of the XVIth century. During this period, the Ottoman Empire confronted its greatest rival in Europe and engaged in a struggle for supremacy in the Hungarian region. One of the most critical battles of this period was the Siege of Eger, conducted under the leadership of Sultan Mehmed III.
Eger Castle was first besieged in Ottoman history in 1552 under the command of Vizier Ahmed Pasha’s army but could not be captured. From that moment on, the castle underwent a rigorous process of renovation and was modernized in the Italian style. In this respect, Sultan Mehmed III and his staff chose Eger as their target during the Western Campaign they embarked on in the spring of 1596. The inability of the Habsburg front to predict the direction of the Ottoman advance led to delays in the preparations for the defense of Eger Castle and resulted in a serious defense vulnerability in the castle. The Ottoman army took the castle under siege on September 20, 1596, under the leadership of Sultan Mehmed III, and after a three-week struggle in which the Ottomans maintained numerical and technical superiority, the castle fell to the Ottomans on October 12, 1596. From this moment on, a beylerbeylik centered on Eger was established in the region.
In this study, topics such as the reasons, preparations, course, and outcomes of Sultan Mehmed III’s Campaign to Eger will be thoroughly examined. Additionally, the impact of the campaign on the overall strategy of the Ottoman Empire and its repercussions on Ottoman-Austrian relations will also be evaluated.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Ottoman Central Organization, History of Ottoman Socio-Economy, History of Specific Fields (Other) |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | June 15, 2024 |
Submission Date | January 23, 2024 |
Acceptance Date | March 28, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Issue: 21 |
Indexes
SCOPUS, TÜBİTAK/ULAKBİM TR DİZİN [SBVT]
INDEX COPERNİCUS [ICI], ISAM, SOBIAD and Scilit.
Unless otherwise stated, the articles published in our magazine are licensed under the Creative Commons Attribution 4.0 International (CC BY 4.0) license. All authors and translators who submit texts for publication in the journal are expected to be the sole copyright holders of the submitted text or to have obtained the necessary permissions. By submitting texts to the journal, authors and translators implicitly accept that these texts will be licensed under CC BY 4.0 unless explicitly stated otherwise to the editors at the outset.