II. Mahmud tahta çıktığında devlet iç isyanlarla uğraşmakta ve Rusya ile savaşmaktaydı. Genç Padişah’ın hedefi savaşı bir an önce bitirmekti. Bunun için zafer kazanıp onurlu bir antlaşma imzalanmasını arzu etmekteydi. Ancak bu yıllarda devlet çok yönlü problemler ile karşı karşıya idi: Devlet kurumlarındaki hantallık, Yeniçeri Ocağı’nda düzensizlik, malî yapının bozukluğu, insanların umursamazlığı gibi. Bütün bunlardan daha önemli sorun Osmanlı kaynaklarında kaht-ı ricâl denilen devlet adamı vasıflarına sahip yöneticinin azlığı idi. Padişah’a yardımcı olmaları ve danışmanlık yapmaları beklenen bu zümre yeteneksizlik, tembellik, hainlik gibi olumsuzluklara sahipti. Aralarında çıkar çatışması mevcuttu. Kıskançlık, birbirleri aleyhinde çalışmak ve fesat çıkarmak yaygındı. Din ve devletin istikbali tehdit altında iken bile şahsi menfaatlerini korumaya çalışanların sayısı az değildi. Padişah’ın devleti ve toplumu daha güçlü hale getirmeye yönelik fermanlarının uygulanmadığı da sıklıkla görülmekteydi. II. Mahmud, devlet adamlarını bir vazifeye getirirken işin iyi yapılacağı beklentisi içerisinde olmaktaydı. Ancak görevin gereğinin yapılmadığı hallerde birkaç uyarıdan sonra azil yoluna başvurmaktaydı. Dolayısıyla istenen nitelikte ricâl bulunamaması sebebiyle oldukça sıklıkla tayin-azil sürecinin meydana geldiği görülmektedir. Bu araştırmada II. Mahmud’un bizzat yazdığı yazılar ön planda tutularak konunun incelenmesine çalışılmıştır.
When Mahmud II ascended the throne, the state was struggling with internal rebellions and was at war with Russia. The young Sultan's goal was to end the war as soon as possible. He wanted to achieve victory and sign an honourable treaty. However, during these years, the state was faced with multifaceted problems such as the sluggishness in state institutions, the disorganisation in the Janissary Corps, the disorder in the financial structure, and the indifference of the people. The more important problem was the scarcity of administrators with the qualities of statesmen, which is called kaht-ı rical in Ottoman sources. This group, which was expected to assist and advise the Sultan, had the negative traits such as incompetence, laziness and treachery. There was a conflict of interest between them. Jealousy, working against each other and mischief were common. Even when the future of religion and the state was under threat, many tried to protect their personal interests. The Sultan's edicts to strengthen the state and society were often not implemented. When Mahmud II assigned a task to a statesman, he expected the job to be done well. However, in cases where the duty was not fulfilled, he would resort to dismissal after a few warnings. Therefore, it can be seen that the process of appointment and dismissal occurred quite often due to the lack of state dignitaries with the desired qualifications. This study examines this issue through the personal writings of Mahmud II.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Late Modern Ottoman History |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | |
Submission Date | June 20, 2024 |
Acceptance Date | September 6, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Issue: 23 |
Indexes
SCOPUS, TÜBİTAK/ULAKBİM TR DİZİN [SBVT]
INDEX COPERNİCUS [ICI], ISAM, SOBIAD and Scilit.
The articles published in our magazine, unless otherwise stated, are licensed under the Creative Commons Attribution 4.0 International (CC BY 4.0) license. All authors and translators who submit texts for publication in the journal are expected to be the sole copyright holders of the submitted text or to have obtained the necessary permissions. By submitting texts to the journal, authors and translators implicitly accept that these texts will be licensed under CC BY 4.0, unless explicitly stated otherwise to the editors at the outset.