Osmanlı ilmiye geleneği içerisinde Molla Lutfî’nin özel bir yeri
bulunmaktadır. Zira o hem entelektüel yetenek hem de ilmî birikim
açısından diğer pek çok âlimi geride bırakmış, ayrıca Fatih Sultan
Mehmed zamanında kurulan Sahn-ı Semân Medresesi gibi o
dönemin en gözde ilmî kurumunda müderris olma imkânına sahip
olmuştur. Fakat Molla Lutfî’nin yükselen kariyeri çok uzun süreli
olmamış, zira 1495 yılında zındıklık ithamıyla yargılanıp trajik bir
şekilde idam edilmesiyle kariyeri kötü bir şekilde sonlanmıştır. Kimi
araştırmacılar onun fikirleri yüzünden öldürüldüğünü düşünürken,
diğer araştırmacılar daha çok kişisel sebeplere ve onun çevresine
vurgu yapan açıklamalarda bulunmuşlardır. Bu zamana kadar Molla
Lutfî’nin neden idam edildiğiyle alakalı olarak bazı çalışmalar
yapılmış, fakat söz konusu çalışmalarda dönemin ilmî zihniyeti ve
daha da önemlisi Molla Lutfî’nin entelektüel dünyası yeterince
irdelenmemiştir. Ayrıca, o dönemde yaygın hale gelen zendaka ve
ilhâd hareketlerinin yanı sıra Hurûfîlik gibi dini ve sosyal hareketler
de iyi bir şekilde değerlendirilmemiştir. Dolayısıyla, bu çalışmada
Molla Lutfî’nin eserlerinde zikrettiği fikirlerinden ve dönemin
hâkim düşünce geleneğinden, ayrıca o dönemin sosyo-politik
konumundan hareketle Molla Lutfî’nin neden zındıklıkla itham
edildiği ve sonrasında neden ölüme mahkûm edildiği daha detaylı
bir şekilde irdelenecektir. Böylece, XV. asrın son çeyreğinde oldukça prestijli bir konuma sahipken Molla Lutfî’nin kariyerinin
nasıl trajik bir şekilde sonlandığına ışık tutulacaktır.
Osmanlı İlmiyesi XV. Asır Zendaka ve İlhâd Felsefî Gelenek Gizli İlimler
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Yeniçağ Osmanlı Tarihi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2024 |
Gönderilme Tarihi | 16 Ocak 2024 |
Kabul Tarihi | 1 Mart 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 55 |