In this study, we aimed to determine the rates
of having underlying cardiac pathology in patients evaluated by physical
examination, electrocardiography, telecardiography and echocardiography with
innocent murmurs. Echocardiography was accepted as the definitive diagnostic
method. The patients thought
innocent murmur at the first time were taken this study. Patients were
evaluated as cardiologically by pediatricians and pediatric cardiologist.
Electrocardiography and telecardiography were evaluated, and the results were
compared with echocardiographic results which were accepted as definite
diagnosis. 308 patients were
evaluated prospectively. Patients number thought innocent murmur but diagnosed
cardiac pathology was 49. Twenty
patients of them had atrial septal defect, 13 patients had ventricular septal defect, 5 patients had
mitral insufficiency, 4 patients had pulmonary stenosis, 3 patients had minimal aortic insufficiency, 2 patients
had atrioventricular septal defect, one of them had patent ductus arteriosus
and one of them had aortic stenosis. Systolic and diastolic functions of all
cases were normal except for a case with third degree mitral regurgitation
accompanied by dilate cardiomyopathy in echocardiographic evaluation results.
The sensitivities of the pediatric cardiologist and the pediatricans in
defining the innocent murmur; positive predictive ratios (90%, 86%,
respectively), negative predictive values (respectively, 88%,75%),
specificity (53%,36%, respectively) , 31%,21%) and positive test result
probability ratios (1.88, 1.19, respectively) were compared. Sensitivities, specificities and
positive predictive rates of innocent murmurs were high in the pediatric
cardiologist. Telecardiography and ECG did not contribute to the diagnosis.
Bu
çalışmada masum üfürüm düşünülerek, fizik muayene, elektrokardiyografi,
telekardiyografi ve ekokardiyografi ile değerlendirilen hastaların, altta yatan
kardiyak patolojiye sahip olma oranlarının görülmesi amaçlanmıştır.
Ekokardiyografi kesin tanı yöntemi kabul edilerek pediatri araştırma görevlisi
ve pediatrik kardiyoloji uzmanının fizik muayenelerinin sonucunda düşündükleri
ön tanılarının doğruluk oranları karşılaştırılmıştır. Pediatrik
Kardiyoloji Polikliniği’ne, üfürüm nedeni ile ilk kez başvuran, daha öncesinde
bilinen kardiyak bir patolojisi olmayan olgular incelenmiştir. Olguların,
birbirinden bağımsız olarak pediatri araştırma görevlisi ve pediatrik
kardiyoloji uzmanı tarafından kardiyolojik muayeneleri yapılmış,
elektrokardiyografi ve telekardiyografileri değerlendirilmiş, sonuçlar kesin
tanı kabul edilen ekokardiyografi sonuçları ile karşılaştırılmıştır. Üfürüm
nedeni ile başvuran 308 olgu vardı. Masum üfürüm düşünüldüğü halde kardiyak
patoloji saptanan 49 olgunun 20’sinde atriyal septal defekt, 13’ünde
ventriküler septal defekt, beşinde mitral yetmezlik, dördünde pulmoner stenoz,
üçünde minimal aort yetmezliği, ikisinde atriyoventriküler septal defekt,
birinde küçük patent duktus arteriozus ve birinde aort stenozu izlendi.
Ekokardiyografik değerlendirme sonuçlarında dilate kardiyomiyopatinin eşlik
ettiği üçüncü derece mitral yetmezliği olan bir olgu dışında tüm olguların
sistolik ve diastolik fonksiyonları normal bulundu. Pediatri kardiyoloji uzmanının ve pediatri araştırma görevlisinin
masum üfürümü tanımadaki duyarlılıkları (sırasıyla; %88, %75), özgüllükleri
(sırasıyla; %53, %36), pozitif kestirim oranları (sırasıyla; %90, %86), negatif
kestirim oranları (sırasıyla, %31, %21) ve pozitif test sonucu olasılık
oranları (sırasıyla; 1.88, 1.19) karşılaştırıldı. Masum üfürümü tanımadaki
duyarlılıkları, özgüllükleri ve pozitif kestirim oranları pediatrik kardiyoloji
uzmanında belirgin olarak yüksek bulundu. Telekardiyografi ve EKG ‘nin tanıya
katkı sağlamadığı görüldü.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Health Care Administration |
Journal Section | Research article |
Authors | |
Publication Date | September 30, 2019 |
Submission Date | September 30, 2018 |
Acceptance Date | June 24, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 4 Issue: 3 |