Turkey is located on a region with high seismicity. The intense seismic activity in 2011, especially Simav and Van earthquakes, once again reminded of this fact. The aim of this study is to give information on the causes of the heavy damage and loss of lives after these earthquakes which are not incompliance with engineering principles. Based on the investigations, the damaged buildings are found to have similar deficiencies as inadequate detailing, material properties, faults in application and design. The most important reasons of the collapses are insufficient strength of joint regions and lap splice lengths. The following flaws are: inadequacies in amount or/and detailing of the lateral reinforcements, short column, overhang and soft story effects, deficient isolation applications and gable wall construction, low concrete strength, pounding and collision between buildings and faulty load bearing system designs. The other remarkable observations after the earthquakes are: the dependency of the seismic damages to some other parameters beside distance to the epicenter, adequate performances of the retrofitted buildings, total collapse of even shear-wall buildings with heavy flaws, buildings with high concrete strength may be heavily damaged, buildings with flexible load carrying system may take significant architectural damage without structural, for moderate and heavy damages 4-5 story buildings are the most damaged ones, even the multi story adobe buildings that are built in accordance with technical provisions may survive the earthquake without damage, therefore the main reason for the devastation is the violation of the engineering principles.
Earthquake damages Irregularity Number of story Reinforced concrete Simav earthquake Van earthquake.
Türkiye bir deprem ülkesidir. 2011 yılı içerisinde meydana gelen Simav ve Van depremleri başta olmak üzere yaşanan yoğun sismik hareketlilik bu gerçeği bir kez daha hatırlatmıştır. Çalışmanın amacı, bu depremler sonrası mühendislik ilkeleri ile bağdaşmayan şekil ve ölçüde oluşan hasar ve can kayıplarının nedenleri üzerinde durmaktır. Yapılan incelemelerde yetersiz malzeme özellikleri, tasarım ve uygulama hataları başta olmak üzere, hasar alan yapıların benzer eksikliklere sahip olduğu sonucuna varılmıştır. En önemli göçme sebebi olarak birleşim bölgesi ve donatı kenetlenme boyu yetersizlikleri gösterilebilir. Bunlardan sonra: yetersiz ve/veya hatalı yanal donatı uygulamaları, kısa kolon, kapalı çıkma ve yumuşak kat etkileri, hatalı yalıtım ve kalkan duvar imalatları, beton dayanımı yetersizliği, binalar arası çekiçleme ve çarpışma etkileri ve taşıyıcı sistem tasarım hataları önemli hasar nedenleri arasındadır. Depremler sonrasında yapılan kayda değer diğer gözlemler: deprem hasarının merkez üssüne uzaklık yanında birçok başka parametreye bağlı olduğu, güçlendirilen binalarının yeterli performansa sahip olabileceği, ağır kusurlara sahip perdeli yapıların dahi toptan göçme yaşayabileceği, yüksek beton dayanımına sahip yapılarda da önemli hasar oluşabileceği, esnek yapılarda önemli taşıyıcı sistem hasarı olmasa bile ağır mimari hasarlar oluşabileceği, betonarme orta ve ağır hasarlı binaların daha çok 4-5 katlı binalarda yoğunlaşması, tekniğine uygun yapılan kerpiç çok katlı yapıların dahi depremi hasarsız atlatabileceği, dolayısıyla yıkımın ana sebebinin mühendislik ilkelerine uyulmaması olduğu şeklinde sıralanabilir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2013 |
Published in Issue | Year 2013 Volume: 19 Issue: 6 |