Osmanlı’nın son dönemi, birçok alanda olduğu gibi ahlâk alanında da yenilik arayışlarına sahne olmuştur. Ahlâk müellifleri klasik ahlâk anlayışını reddetmemekle beraber onun artık yeni problemlere doğrudan çözüm geliştiremeyeceğini düşünerek yeni bir düşünce sistemi ve dili kurma çabasına girmişlerdir. Bu müelliflerden biri de, Rıfat bin Mehmed Emin’dir. Mekteb-i Sultânî’nin ilm-i ahlâk hocalarından olan Rıfat bin Mehmed Emin, ahlâk felsefesine dair önemli eserler kaleme almış bir Osmanlı düşünürüdür. Doğrudan ahlâk alanına dair 1311/1893’te yazdığı ilk eser olan Fezâil-i Ahlâk’ta müellif, tehzîbü’l-ahlâk geleneğini sürdürmüş fakat hemen ardından bir yıl sonra 1312/1894 yılında yayımlanan Ahlâk-ı Nazarî ve Terâcim-i Ahvâl-i Hukemâ adlı eserinde vazife ahlâkı anlayışını benimsemiştir. Çalışmamızın konusu olan bu eserde müellif öncelikle ruhla ilgili meseleleri irdelemiş, ardından bazı mantık terimlerine yer vermiştir. Daha sonra ise kanun-i ahlâk, vazife ve türleri gibi yeni ahlâk anlayışının terimleri üzerinden ahlâk görüşlerini beyan etmiştir. Eserin ikinci bölümünde ise yazar, Antik Yunan, İslam ve Batı felsefesi geleneğinden çeşitli filozofların biyografilerine ve bazı görüşlerine yer vermiştir. Rıfat Efendi, Osmanlı düşünce dünyasında giderek popülerleşen Immanuel Kant’ın vazife ahlâkı anlayışını çok erken bir dönemde yorumlamış ve bu fikirleri İslam ahlâk düşüncesiyle harmanlamıştır. Bu makale, Ahlâk-ı Nazarî çerçevesinde müellifin ahlâk görüşlerini incelemeyi amaçlamaktadır. Ahlâk-ı Nazarî’deki vazife anlayışının, Kant’ın görüşleriyle örtüştüğü ve ayrıştığı kısımları belirginleştirmek ise çalışmanın bir diğer hedefidir.
Çalışmanın tüm süreçlerinin araştırma ve yayın etiğine uygun olduğunu, etik kurallara ve bilimsel atıf gösterme ilkelerine uyduğumu beyan ederim.
The last period of the Ottoman Empire witnessed innovations in the field of ethics, as in many other fields. Although moral writers did not reject the classical understanding of ethics, they thought that it could no longer provide direct solutions to new problems and attempted to establish a new system and language of thought. One of these writers was Rıfat bin Mehmed Emin. In Fezâil-i Ahlâk, the first work he wrote in 1311/1893 that was directly related to the field of ethics, the author continued the tradition of Tahzîbü’l-ahlâk.
Rıfat bin Mehmed Emin, a moral science instructor at Mekteb-i Sultânî, was an influential Ottoman thinker who made significant contributions to moral philosophy. One of his most notable works, Ahlâk-ı Nazarî ve Teracim-i Ahvâl-i Hukema, published in 1312/1894, explores various aspects of moral philosophy. In this work, he examines ethical issues and presents the biographies and key ideas of philosophers from Ancient Greek, Islamic, and Western traditions.
Rıfat Efendi also interpreted Immanuel Kant's concept of duty ethics, which was gaining increasing prominence in the Ottoman intellectual sphere, and integrated these ideas with Islamic moral thought. This article aims to analyze his ethical perspective within the framework of Ahlâk-ı Nazarî.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies (Other) |
Journal Section | Araştırma Makalesi |
Authors | |
Early Pub Date | June 25, 2025 |
Publication Date | June 30, 2025 |
Submission Date | March 26, 2025 |
Acceptance Date | June 13, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 12 Issue: 1 |