Dil politikaları, küreselleşen bir dünyada kaçınılmaz bir şekilde bütün devletlerin takip ettiği ve uyguladığı bir alan haline gelmiştir. Dünyada dil politikalarını uluslararası hukuka uygun ve özgürlükçü bir perspektiften ele alan ülkeler olduğu gibi, güvenlikleştirme politikalarını takip ederek dili sorun odaklı olarak algılayan devletler de bulunmaktadır. Diğer yandan hak ve sorun kavramsallaştırması kaynak olarak dilin incelenmesine doğru bir eğilim göstermiştir. Küreselleşen bir dünyada, dil artık sorun odaklı olmaktan çıkıp hak odaklı bir olgu haline dönüşmüş durumdadır. 21. yüzyılda hak olarak dil kavramı kaynak odaklı dil kavramına evrilmiş durumdadır. Bu çalışmamızda dilin sorun, hak ve kaynak odaklı görülmesini analitik olarak tartışmakta ve dil politikalarına ilişkin önerilerimizi sunmaktayız. Dil politikalarını pozitif ve negatif hak açısından ele alan çalışmalardan farklı olarak, bu çalışmamız daha genel kategorileştirme ve metodolojik olarak daha farklı yaklaşımları önermekte, bu yaklaşımları eleştirel analiz yoluyla incelemektedir. Bu açıdan Türkiye’de dil politikaları alanında yapılan çalışmalardan farklılaşmakta olup, özgün bir çalışmadır.
Language policy has become an area followed and implemented by all countries in a globalizing world. There are countries in the world that consider language policies as part of international law, while others, due to securitization policies, are reported to perceive language as problem-oriented. The conceptualization of right and problem -oriented language has been replaced by the study of language as a resource. In some developing and developed countries, language is no longer labelled as a problem, but as a right and resource. In the 21st century, the concept of language as a right has evolved into a resource-oriented language concept. In this study, we analytically discuss the problem, right and resource-oriented language and propose our suggestions on language policies.
Unlike studies that deal with language policy in terms of positive and negative rights, this study proposes more general categorization. It discusses methodologically different approaches while critically analysing those approaches. Therefore, the present study differs from other studies on language policy and fills the gap in relevant literature in globalizing world.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Language Studies, Political Science, Sociology |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | September 2, 2021 |
Acceptance Date | January 26, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 |