History of medicine seems to be a journey deep into the body and its diseases. This journey is not determined solely by disinterested scientific curiosity; it was and still is surrounded by a web of cultural, political, economic and religious agendas. Accordingly, the first part of the essay will map out the journey into the body and point out how the objectivity of scientific approaches that we today take for granted is a myth constructed around the eighteenth century, and how the medicalised body is never devoid of cultural baggage. With the aim to illustrate how the medical discourses depend on other discourses to perpetuate themselves as well as undermine the authority of those they depend upon, the second part of this essay will analyse Federico Andahazi’s The Anatomist, which employs a wide range of Renaissance discourses to parody religious, legal, scientific and sexual ‘grand narratives.’
Tıp tarihi vücudun ve onun hastalıklarının derinliklerine bir yolculuktur. Bu yolculuğun sadece bilimsel merak tarafından yönlendirildiği söylenemez. Rotanın belirlenmesinde kültürel, siyasi, ekonomik ve dini söylemlerin payı büyüktür. Buradan hareketle, yazının ilk bölümü vücudun derinliklerine yapılan yolculuğun tarihsel gelişimini izlerken aynı zamanda da bu gün objektifliğini sorgusuz sualsiz kabul ettiğimiz çağdaş bilimsel yaklaşımların aslında kökeni 18. Yüzyıla dayanan bir söylenden ibaret olduğunu göstermeyi amaçlar. Yazının ikinci bölümünde ise tıbbi söylemlerin, varlıklarını sürdürebilmek için, nasıl hem başka söylemlere ihtiyaç duyduklarını hem de bu söylemlerin otoritesini zayıflattıklarını göstermek amacıyla Federico Andahazi’nin bir çok Rönesans söylemini kullanarak dini, hukuki, bilimsel ve cinsel ‘büyük anlatılar’ parodisi olarak kaleme aldığı Anatomist adlı romanı incelenecektir.
Other ID | JA93CS47DM |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | May 1, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Issue: 27 |