COVID-19 pandemisinde, hastalığı yabancıların yol açtığı bir tehdit olarak inşa etme stratejisi ve suçu “öteki”nin sırtına yükleme girişimleri salgınla el ele yürüdü. Suçlayıcı işaret parmakları çoğunlukla göçmenlere yöneldi. Göçmenlerin virüsün potansiyel taşıyıcıları olduğuna ve ölümcül bir sağlık tehdidi oluşturduğuna dair yabancı düşmanı retorik, göçü engellemeyi savunan popülist politikacılar için merkezi bir tema haline geldi. Bazı hükümetler, virüsün yayılmasını kontrol altına alma bahanesiyle, göçmenlere yönelik katı göç politikalarını meşrulaştırmak için pandemiyi araçsallaştırdı. Bu makale, kriz dönemlerinde göçmenleri günah keçisi yapma eğiliminin kuramsal bir açıklamasını sunmaya çalışmaktadır. Ayrıca güvenilir medya kuruluşlarından gelen haber raporlarını ve uluslararası örgütler tarafından hazırlanan yayınları inceleyerek COVID-19 için göçmenleri suçlama pratiklerini değerlendirmektedir. Çalışma, bazı politikacıların, göçmen karşıtlığına meşruiyet kazandırmak için COVID-19’u araçsallaştırarak göçmenleri günah keçisi yaptıklarını; popülist milliyetçi eğilimlere sahip oldukları belirlenen bu politikacıların salgını bir dış tehdit olarak inşa etmek amacıyla söylemlerinde savaş, düşman, istila gibi metaforlar kullandıklarını; göçmenleri suçlama eğiliminin tarihsel ve kültürel ön yargılara dayandığını ve infodeminin günah keçisi mekanizmasını ateşleyen en önemli faktörlerden biri olduğunu gözler önüne sermektedir.
In the COVID-19 pandemic, the strategy of constructing the disease as a threat caused by foreigners, and attempts to put the blame on the "other" went hand in hand with the outbreak. The accusatory index fingers were mostly aimed at immigrants. The xenophobic rhetoric that immigrants are potential carriers of the virus and pose a deadly health threat has become a central theme for populist politicians advocating curbing immigration. Under the pretext of containing the spread of the virus, some governments have instrumentalized the pandemic to justify strict immigration policies towards immigrants. This article attempts to provide a theoretical explanation of the tendency to scapegoat immigrants in crises. In addition, the news reports from reliable media organizations and the publications prepared by international organizations are examined and the practices of blaming immigrants for COVID-19 are evaluated. The study reveals that some politicians scapegoated immigrants by instrumentalizing COVID-19 to legitimize anti-immigration and these politicians, who were determined to have populist nationalist tendencies, used metaphors such as war, enemy, invasion in their discourses in order to construct the outbreak as an external threat. The study also displays that the tendency to blame immigrants is based on historical and cultural prejudices and that the infodemic is one of the most important factors that ignite the scapegoat mechanism
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Sociology |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Early Pub Date | July 18, 2022 |
Publication Date | June 29, 2022 |
Acceptance Date | April 4, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Issue: 51 |