The network of unstable relations between the United Kingdom and the European Union for many years ended with the Brexit referendum held in the second quarter of 2016, so the United Kingdom left the European Union membership and had to continue in the global arena on its own. The alliance between parts has also included many conflicts and disagreements since the start of membership,1973, till now, and the series of conflicts have mostly resulted from economic, political and social reasons. Before the UK embarked on this path, both the deficiencies within the EU and the strong sides in its own domestic structure triggered the idea of Brexit more. Within the context of this study, the ongoing process of the UK's towards Brexit phase will be discussed since the period of the Conservative Party leader, David Cameron, by its justifications; also the developments after Brexit and the possible situations expected in the upcoming period will be evaluated in terms of economy, legal rights and foreign policy for both actors.
Uzun yıllardır Birleşik Krallık ve Avrupa Birliği arasında süren istikrarsız ilişkiler ağı, 2016 yılının ikinci çeyreğinde gerçekleştirilen Brexit referandumu ile sona ermiş, böylece Birleşik Krallık, Avrupa Birliği üyeliğinden ayrılmış ve küresel arenada yoluna tek başına devam etmek durumunda kalmıştır. Taraflar arasındaki müttefiklik, aynı zamanda üyeliğin başladığı 1973 tarihinden günümüze kadar pek çok çatışma ve fikir ayrılığını içinde barındırmış, bu uzlaşmazlık silsilesi çoğunlukla ekonomik, siyasi ve sosyal sebeplerden kaynaklanmıştır. Birleşik Krallık’ın bu yola girmeden önce gerek AB içinde gördüğü eksiklikler gerekse kendi iç yapısındaki güçlü tarafları Brexit düşüncesini daha fazla tetiklemiştir. Bu çalışma kapsamında, Birleşik Krallık’ın Brexit aşamasına gelme süreci Muhafazakâr Parti lideri David Cameron döneminden itibaren gerekçeleriyle birlikte ele alınacak olup; Brexit sonrasında yaşanan gelişmeler ve önümüzdeki süreçte beklenen olası durumlar, her iki aktör açısından da ekonomi, yasal haklar ve dış politika odaklı olarak değerlendirilecektir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | International Relations |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Early Pub Date | September 15, 2022 |
Publication Date | September 25, 2022 |
Acceptance Date | May 5, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Issue: 52 |