Artificial intelligence, which is widely used in the health, law, and banking sectors, has ceased to be a purely technical concept as it has become indispensable in daily life practices and has now become a subject of study in social sciences, especially literature and sociology. The novels Never Let Me Go and Klara and the Sun were chosen as examples where the effects of artificial intelligence are reflected in literature. Japanese-British writer Kazuo Ishiguro, who was awarded the Nobel Prize in Literature in 2017, brings human and non-human characters side by side in both of his novels in the fictional universe he created based on the level of advanced technology. In this respect, it has been determined that the works also accept non-human beings as actors. And for this reason, sociologist Bruno Latour’s actor-network theory was used as a method in the study. According to this theory, the traditional understanding of sociology, which only grants humans the function of being an agent, is mistaken about the components of society. Latour, with his approach called ‘sociology of partnerships’ in accordance with his theory, explains that the function of being an actor can consist of both human and non-human entities. This study aims to examine how the subject of artificial intelligence is reflected in literature through actor-network theory, a sociological method, by covering Ishiguro’s two novels. It has been concluded that in Ishiguro’s novels, where dystopian details are also evident, non-human beings also take part as actors and ultimately make one think about the need to recreate social components.
Kazuo Ishiguro ‘Never Let Me Go’ ‘Klara and The Sun’ actor-network theory artificial intelligence sociology of artificial intelligence.
Sağlık, hukuk, bankacılık sektörlerinde yaygın bir kullanım alanına sahip yapay zekâ, günlük hayat pratiklerinde vazgeçilmez niteliğini arttırdıkça salt teknik odaklı bir kavram olmaktan çıkmıştır ve artık edebiyat ve sosyoloji başta olmak üzere sosyal bilimlerin de inceleme konusu haline gelmiştir. Bu çalışmada, yapay zekânın etkilerinin edebiyata yansıdığı örnekler olarak Beni Asla Bırakma ve Klara ile Güneş romanları seçilmiştir. 2017 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görülen Japon asıllı İngiliz yazar Kazuo Ishiguro her iki romanında, ileri teknolojinin geldiği seviye itibariyle oluşturduğu kurgu evreninde, insan ve insan-olmayan karakterleri yan yana getirir. Bu yönüyle eserlerin, insan dışı varlıkları da bir aktör kabul ettiği tespit edilmiştir. Bu sebeple çalışmada yöntem olarak, sosyolog Bruno Latour’un aktör-ağ teorisi kullanılmıştır. Bu teoriye göre, sadece insana eyleyen olma işlevini bahşeden geleneksel sosyoloji anlayışı toplumun bileşenleri konusunda yanılır. Latour, teorisi uyarınca ‘ortaklıkların sosyolojisi’ adını verdiği yaklaşımı ile aktör olma işlevinin hem insan hem de insan-olmayan varlıklardan oluşabileceğini anlatır. Bu çalışma, Ishiguro’nun iki romanını kapsamına alarak yapay zekâ konusunun, sosyolojik bir yöntem olan aktör-ağ teorisi ile edebiyata nasıl yansıdığını incelemeyi amaçlamıştır. Distopik ayrıntıların da belirgin olduğu Ishiguro romanlarında, insan dışı varlıkların bir aktör olarak yer aldığı ve en nihayetinde toplumsal bileşenleri yeniden oluşturmak gerektiği üzerinde düşündürdüğü sonucuna varılmıştır.
Kazuo Ishiguro ‘Beni Asla Bırakma’ ‘Klara ile Güneş’ aktör ağ teorisi yapay zekâ yapay zekâ sosyolojisi.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Comparative and Transnational Literature |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Early Pub Date | May 2, 2025 |
Publication Date | May 12, 2025 |
Submission Date | October 3, 2024 |
Acceptance Date | February 9, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Issue: 68 |