İmparatorlukların dini ve özellikle etnik çizgiler temelinde dağılmasını takiben
kurulan ulus devletler farklılıkları varlıklarına tehdit olarak gördüğü için hâkim
ulus kimliğini ve kültürünü esas alarak homojen bir kimlik ve kültür oluşturma
projesi takip etmiştir. Günümüzde ise ulus devletin tek tip kültür ve kimlik
projesi ahlaken kabul edilemez ve siyaseten uygulanamaz hale gelmiştir. Birçok
ülke farklı dinler, etnisiteler ve yeni hayat tarzlarından kaynaklanan tanınma
talepleri ile karşı karşıyadır ve farklı çözüm yolları geliştirilmektedir. W.
Kymlicka tarafından geliştirilen grup hakları modeli liberalizmin temel
ilkelerine riayet ederek farklılıklara alan açma modelidir. Osmanlı’da
uygulanan Millet Sistemi farklılıkların, eşitlik temelinde olmasa bile, tanınması
ve bir arada yaşamasının başarılı tarihsel bir örneğidir. Bu çalışmada Osmanlı
Millet Sistemi, çokkültürlülük çerçevesinde geliştirilen grup hakkı kavramı ile
karşılaştırılmaktadır
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2017 |
Submission Date | May 2, 2017 |
Acceptance Date | May 28, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 3 Issue: 2 |
This website was licenced under Creative Commons 4.0 International Licence.