The comorbidity of bipolar disorder and anxiety disorders is a well known concept. Obsessive-compulsive disorder is the most commonly seen comorbid anxiety disorder in bipolar patients. Some genetic variants, neurotransmitters especially serotonergic systems and second-messenger systems are thought to be responsible for its etiology. Bipolar disorder alters the clinical aspects of obsessive compulsive disorder and is associated with poorer outcome. The determination of comorbidity between bipolar disorder and obsessive compulsive disorder is quite important for appropriate clinical management and treatment.
Bipolar bozukluk ile birlikte anksiyete bozukluklarının sık görüldüğü ve en sık görülen anksiyete bozukluğunun obsesif kompulsif bozukluk olduğu bilinmektedir. Bu birlikteliğin etyolojisinde genetik yatkınlığın yanısıra başta serotonerjik sistem olmak üzere çeşitli nörotransmitter sistemlerin ve bazı ikincil haberci sistemlerin rol oynadığı düşünülmektedir. Bipolar bozukluk, obsesif kompulsif bozukluk klinik görünümünde değişikliklere yol açmakta ve daha kötü hastalık gidişi ile ilişkilendi-rilmektedir. Bu birlikteliğin tanınması, hastalara doğru tanı konması ve uygun tedavi yaklaşımlarının belirlenmesinde önemlidir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Review |
Authors | |
Publication Date | November 6, 2014 |
Published in Issue | Year 2014 Volume: 6 Issue: 4 |
Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar - Current Approaches in Psychiatry is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License. |