Infertility can be defined as a crisis with cultural, religious, and class related aspects, which coexists with medical, psychiatric, psychological, and social problems. Relation between psychiatric and psychological factors stem from a mutual interaction of both. Family is an important institution in maintaining human existence and raising individuals in line with society's expectations. Fertility and reproduction are seen as universal functions unique to women with raising children as the expected result of the family institution. Incidence of infertility has increased recently and can become a life crisis for a couple. Even though not being able to have a child affects both sexes emotionally, women feel greater amounts of stress, pressure, anxiety, and depression.Consequences of infertility arise from short and long-term devastating effects on both individual's physical and mental health, and marital system. Many studies focus on infertility related psychological and psychiatric disorders (depression, anxiety, grief, marital conflict), gender differences, relation between the causes of infertility and psychopathology, the effects of psychiatric evaluation and intervention -when necessaryon the course of infertility treatment, pregnancy rates, and childbirth. The most important underlying causes of high levels of stress and anxiety that infertile women experience are the loss of maternity, reproduction, sense of self, and genetic continuity. In this review article is to investigate the relationship between medically unexplained symptoms and psychiatric symptoms.
İnfertilite tıbbi, psikiyatrik, psikolojik ve sosyal sorunları beraberinde getiren kültürel, dinsel ve sınıfsal yönleri olan bir krizdir. Psikiyatrik ve psikolojik etkenlerle infertilite arasındaki ilişki karşılıklı bir etkileşimden kaynaklanmaktadır. Aile, insan neslinin devamının sağlanmasında ve toplumun beklentilerine uygun bireyler yetiştirilmesinde büyük önem taşıyan bir kurumdur. Üreme ve doğur-ganlık birey ve aileye özgü evrensel işlevler olarak görülmekte ve çocuk sahibi olma evlilik kurumunun beklenen sonucu olarak karşımıza çıkmaktadır. İnfertilitenin doğurduğu sonuçlar birey ve evlilik ilişkisi üzerinde kısa ve uzun dönemde ortaya çıkardığı yıkıcı etkilerinden kaynaklanır. Araştırmalar infertilitenin yol açtığı psikolojik ve psikiyatrik bozukluklara, cinsiyetler arası farklılıklara, infertilite tipiyle psikopatolojinin ilişkisine, psikiyatrik değerlendirme ve tedavinin gebelik oranı ve canlı doğum sayısı üzerindeki etkilerine odaklanmıştır. İnfertil kadınların yüksek düzeyde stres ve anksiyete yaşamalarının altında yatan en önemli sebebin infertiliteye bağlı yaşanan annelik duygusunun kaybı, üretkenliğin kaybı, benlik saygısının kaybı, genetik devamlılığın kaybı olduğu bildirilmektedir. Bu gözden geçirme yazısında kadın infertilitesi ve psikiyatrik belirtiler arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Review |
Authors | |
Publication Date | November 6, 2014 |
Published in Issue | Year 2014 Volume: 6 Issue: 2 |
Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar - Current Approaches in Psychiatry is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License. |