The child has a potential of action initiated spontaneously and voluntarily which is also a precious tool against abuse: named self-disclosure. However, the disclosure of self is, in fact, a complex phenomenon related to a bunch of multileveled effects such as the child's developmental characteristics, family background and also the cultural and societal attitudes towards the child and children rights. The obstacles that cause child victims not to appear and recognized are even threatening the effectiveness of intervention strategies for dealing with sexual abuse. This paper aims to provide an in-depth elucidation of the aspects that influence the self-disclosure in child sexual abuse. To handle the relations of the main factors inclusively involved in child self-disclosure; the Ecological System Model of Urie Bronfenbrenner was utilized.
Çocuğun kendiliğinden başlattığı ve gönüllü olduğu bir eylem olma potansiyelini taşıyan; çocuğun kendini açığa vurması, istismara karşı koruyucu ve değerli bir stratejidir. Bununla birlikte, çocukların cinsel istismarı açığa vurması aslında; çocuğun gelişimsel özellikleri ve aile geçmişi, çocuğa ve haklarına yönelik toplumsal, kültürel ve sosyal tutumlar gibi pek çok düzeyde yer alan ve bağlantılı etkenlerin rol aldığı, karmaşık bir olgudur. Çocuk mağdurların ortaya çıkmaması ve tanınmamasına neden olan engelleyici etkenler, cinsel istismarla baş etmeyle ilgili müdahale stratejilerinin etkililiğini de tehdit etmektedir. Bu makalenin amacı, çocuk cinsel istismarında kendini açığa vurmayı etkileyen birçok etkenin derinlemesine birer açıklamasını sağlamaktır. Çocuğun kendini açması sürecinde yer alan temel etkenlerin birbiriyle ilişkilerinin de kapsayıcı bir biçimde ele alınması amacıyla Urie Bronfenbrenner’in Ekolojik Sistem Modelinden yararlanılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Developmental Psychology, Behaviour-Personality Assessment in Psychology |
Journal Section | Review |
Authors | |
Publication Date | September 30, 2019 |
Acceptance Date | October 27, 2018 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 11 Issue: 3 |