Ülkemizin özellikle yoğun yapılaşma özelliği gösteren kentlerinde, toplanma alanı olma potansiyeli taşıyan kentsel açıklıkların niteliksel ve niceliksel olarak yetersiz kaldığı açıktır. Afet esnası ve sonrasında toplanma alanlarının hayati bir işlevi olduğu düşünüldüğünde, kentsel alanlarda olası bir afet durumuna karşı toplanma alanlarının konumlarının stratejik olarak planlanması gerekmektedir. Dirençli kentler, doğal ve beşeri afetlere maruz kalmayan kentler değildir; aksine, olağanüstü koşulların oluşması durumuna hazırlıklı olan ve kısa sürede rasyonel çözümler üretebilen kentlerdir. 6 Şubat 2023 tarihinde gerçekleşen ve önemli kayıpların meydana geldiği Kahramanmaraş Depremleri’nde izlendiği üzere, aktif fay hatlarının geçtiği bölgelere ve sorunlu dolgu alanlarına ilişkin yapılaşma kararları, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini dikkate almayan bir planlama anlayışı, toplanma alanlarına yönelik hızlı ve yüksek yoğunluklu yapılaşma süreçleri gibi belli başlı faktörlere bağlı olarak afetlerin yıkıcı etkileri yerleşim alanlarında katlanarak artmaktadır. Çalışmada Kahramanmaraş Depremleri’ni önemli ölçüde etkileyen Hatay ilinde Hatay İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü tarafından belirlenmiş olan toplanma alanlarının kapasite yeterlilik durumlarının ve erişilebilirliklerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Yöntem olarak ise Coğrafi Bilgi Sistemleri’nin uygulama alanlarından biri olan Network Analizi yöntemi seçilmiştir. Elde edilen bulgulara göre, Hatay ilinde mevcut toplanma alanlarının kapasitelerinin afet anı ve sonrasında nüfusun ihtiyacını karşılamaya yeterli olmadığı ve söz konusu alanların erişilebilirlik açısında sıkıntılı olduğu saptanmıştır.
---
---
---
---
Urban open and green areas which have potential to be gathering areas are insufficient in terms of qualitative and quantitative characteristics in cities with dense building stock of our country. It is necessary to strategically determine the potential gathering areas among many open and green areas in urban areas. Because the gathering areas have a vital function during and after any disaster. Resilient cities are prepared for the occurrence of extraordinary conditions and can produce rational solutions in a short time. They are essentially not exposed to natural and human disasters. The significant losses occurred on February 6, 2023 known as Kahramanmaraş Earthquakes. As observed in these earthquakes, the destructive effects of disasters are increasing exponentially in residential areas due to certain factors such as the construction decisions related to regions where active fault lines cross and problematic fill areas, a planning approach that does not take into account the negative effects of climate change, rapid and high-density construction processes for gathering areas. The aim of the study is to examine the capacity adequacy and accessibility of the gathering areas determined by the Hatay Provincial Disaster and Emergency Management in Hatay. Hatay has been significantly affected by the Kahramanmaraş Earthquakes. The Network Analysis method is selected as one of the application tools of Geographical Information Systems. According to the findings, the capacities of the existing gathering areas are not sufficient to meet population needs during and after a disaster and these areas are difficult in terms of accessibility in Hatay.
---
---
---
---
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | City and Regional Planning |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Project Number | --- |
Early Pub Date | March 16, 2025 |
Publication Date | March 15, 2025 |
Submission Date | May 1, 2024 |
Acceptance Date | October 30, 2024 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 9 Issue: 1 |
Content of this journal is licensed under a Creative Commons Attribution NonCommercial 4.0 International License