Uluslararası mülteci hukuku rejimi, mülteciliğin tanımını, unsurlarını ve mültecilere tanınacak hakları düzenlemekte ancak mültecilerin etkili bir biçimde korunmasını sağlamak için kritik bir öneme sahip olan “öngörülebilir ve adil bir yük ve sorumluluk paylaşımı sistemi” öngörmemektedir. Özellikle 2015 sonrası yaşanan Suriye kaynaklı mülteci akını ve milyonlarca kişinin coğrafi olarak yakın oldukları bölgelere sığınması ile yük paylaşımına ilişkin bu eksiklik çok daha belirgin hale gelmiştir. Bu boşluğun giderilmesi amacıyla BM Genel Kurulu mültecilere ev sahipliği yapan ülkelerin yüklerinin paylaşılması için uluslararası bir sistem kurmayı amaçlayan “Küresel Mülteci Mutabakatı”nı kabul etmiştir.
Öte yandan Türkiye, iç savaş ve insan hakları ihlalleri nedeniyle ülkelerini terk eden ve Ekim 2022 tarihi itibariyle sayıları 3.7 milyonu aşan Suriyeliye geçici koruma statüsü altında ev sahipliği yapmaktadır. Geçici koruma statüsü, acil koruma ihtiyacı bulunan ve kitleler halinde ülkelerini terk eden kişilere bürokratik usullere tabi olmaksızın grup temelli olarak koruma sağlayan bir statüdür. Türkiye, Suriyelilere koruma ihtiyacının kısa süreli olacağı öngörüsüyle geçici koruma statüsü tanımış olsa da, ilk kabullerin gerçekleştiği 2011 yılından bu güne menşe ülkedeki şartlar geri dönüşe uygun hale gelmemiştir. Bu durumda Türkiye’nin uluslararası hukuka uygun olarak tanıdığı ve pek çok hizmet sağladığı geçici koruma statüsünün
makul süre aşıldığı için sona erdirilmesi ve Türkiye’deki Suriyelilerin kalıcı çözüme ulaştırılması gerekmektedir. Uluslararası mülteci hukuku bağlamında gündeme gelebilecek kalıcı çözümler; menşe ülkeye geri dönüş, yeniden yerleştirme ve yerel entegrasyon olarak şekillenmektedir. Bu çalışma kapsamında mülteci hukuku rejiminde yeni bir yük paylaşımı sistemi oluşturmayı amaçlayan “Küresel Mülteci Mutabakatı ve beraberinde getirdiği mekanizmalar Türkiye’deki Suriyeliler için kalıcı çözümler sunabilir mi?” sorusuna yanıt aranmaktadır.
Küresel Mülteci Mutabakatı Türkiye’deki Suriyeliler kalıcı çözüm yük paylaşımı gönüllü geri dönüş yeniden yerleştirme yerel entegrasyon geçici koruma
The international refugee law regime envisages no predictable or fair burden and responsibility-sharing system, and this has pivotal importance for the protection of refugees. This shortcoming has become more evident, especially with the influx of refugees originating from Syria, with millions of people taking refuge in geographically close regions. The Global Compact on Refugees was signed to remedy this gap with the aim of establishing an international system to share the burdens of the states that are hosting the world’s refugees.
Meanwhile, Turkey is currently hosting 3.7 million Syrians under temporary protective status, which provides groupbased protections to persons who have left their state en masse and are in urgent need of protection. Turkey granted temporary protection status to Syrians with the foresight that the civil war would end soon; however, no improvement has
occurred regarding the conditions in Syria even after a decade, nor is it expected in the foreseeable future. Accordingly, the temporary protection status that Turkey had applied in accordance with international standards and that provides many services should be terminated due to a reasonable period of time having been exceeded, and durable solutions should be provided, such as returning them to their country of origin, resettling them, or integrating them locally. This paper focuses on the question of whether the Global Compact on Refugees, which is dedicated to create a new burden-sharing framework regarding the refugee law regime, and its accompanying mechanisms are adequate for providing efficient long0term solutions for Syrians in Turkey.
Global Compact on Refugees Syrians in Turkey durable solutions burden-sharing voluntary return resettlement local integration temporary protection Küresel Mülteci Mutabakatı Türkiye’deki Suriyeliler kalıcı çözüm yük paylaşımı gönüllü geri dönüş yeniden yerleştirme yerel entegrasyon geçici koruma
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 30, 2022 |
Submission Date | March 7, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 |