Yasadışı göç problemi, ülkemizde en yoğun tartışılan hukuki meselelerden biri haline gelmiştir. Bu meselenin sonuçlarından biri, yasadışı şekilde ülkeye giriş yapanların “sınır dışı” edilmesidir. Şüphesiz ki, “sınır dışı kararı” sadece yasadışı şekilde ülkeye giriş yapanlar bakımından değil, hukuka uygun olarak ülkeye giriş yapanlar bakımından da söz konusu olabilmektedir. Bir tarafı insan hakları diğer tarafı ise kamu düzeni gibi ihmali ve göz ardı edilmesi mümkün olmayan iki hukuki temele dayanan yasadışı göç olgusuyla, bu iki temeli de muhafaza ederek mücadeleyi mümkün kılacak bir yaklaşım, bunlardan birini üstün tutmak şeklindeki bir tercihten çok daha adil olacağına kuşku bulunmamaktadır. Bu çalışmada ilk olarak sınır dışı kararlarının niteliği idare hukuku bakımından değerlendirilecektir. Bu kapsamda sınır dışı kararlarının tedbir mi yaptırım mı olduğu sorusuna cevap verilecek ve geçmişte yapılan hükümet tasarrufu değerlendirmesinin günümüzde reddedildiği ifade edilecektir. İkinci olarak sınır dışı kararlarının yargısal denetimindeki en önemli ispat zorlukları olan; ilgililere isnat edilen fiilleri ispat edecek delilleri elde etme güçlüğü ve karara dayanak alınan bilgilerin delil niteliği ve ispat gücü idari mahkemelerin ve Anayasa Mahkemesinin kararları uyarınca değerlendirilecektir. Daha sonra, sınır dışı kararlarının denetiminde önemli bir delil niteliği taşıyan ceza soruşturma ve kovuşturmalarının idari davalardaki etkisi incelenecektir. Son olarak ise sınır dışı kararlarının yargısal denetiminde uygulanabilecek ispat standartları değerlendirilerek kanaatimizce mahkemelerce uygulanması gereken ispat standardı belirtilecektir.
İdari Yargılama Hukuku İspat Standardı Sınır Dışı Kararları Makul Şüphe Standardı Makul Şüphenin Ötesinde Standardı
Bu çalışmayı hazırlarken yararlandığım bazı kararların temin eden Arş. Gör. Rıdvan AKIN’a teşekkür ederim.
The problem of illegal immigration has become one of the most intensely debated legal issues in Turkey. One of the consequences of this issue involves the expulsion of those who’ve entered the country illegally. Undoubtedly, expulsion decisions may be an issue not only for those who’ve enter the country illegally, but also for those who’ve entered the country legally. The phenomenon of illegal migration has two legal bases: human rights on one side and public order on the other, which cannot be neglected or ignored. An approach to dealing with this phenomenon that preserves both bases would undoubtedly be much fairer than a preference for one over the other. Secondly, the most important difficulties of proof in the judicial review of expulsion decisions, namely the difficulty of obtaining evidence to prove the acts alleged against the persons concerned and the evidentiary quality and strength of proof of the information on which the decision is based, will be evaluated in accordance with the decisions of administrative courts and the Constitutional Court. This study will first evaluate the nature of expulsion decisions in terms of administrative law. In this context, the study will answer the question of whether expulsion decisions are administrative measures or administrative sanctions. It will then indicate how the previous assumption of expulsion decisions being governmental acts is now rejected. Next, the study will analyze administrative proceedings with regard to the impact of the criminal investigations and prosecutions that constitute important evidence in the review of expulsion decisions. Lastly, the study will evaluate the standards of proof that may be applied in the judicial review of expulsion decisions and will state the standard of proof that this study believes courts should apply.
Administrative Justice Law Standard of Proof Expulsion Decisions Reasonable Doubt Beyond Reasonable Doubt
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 30, 2022 |
Submission Date | August 12, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 |