Bir ulus devleti olarak doğan Türkiye’de resmî halk müziği çalışmaları nota-merkezli olarak başlamıştır. 19. yüzyılda Osmanlı’da gelişen ve 20. yüzyılda Türkiye’ye devredilen bu yaklaşımla, halk müziği bir nesne olarak algılanarak nota yoluyla sabitlenmiştir. Özellikle resmî kurumlarda halk müziği faaliyetlerini sürdüren otoriteler, notalar aracılığıyla kendi meşru zeminlerini inşa etmişlerdir. Böylece notanın otoritesi, otoritenin notasına dönüşmüştür. Bu makalede, Türkiye’de resmî halk müziğinin nota-merkezli icat ve inşası, Derrida’nın yapısöküm düşüncesiyle eleştirel olarak ele alınmıştır. Bu sayede, resmî ve nota-merkezli yaklaşımın çelişkileri, otoritelerin nota yoluyla gizlediği veya dışarıda bıraktığı unsurlar ile halk müziğinde standardizasyon sorunları ortaya konmuştur.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Original research |
Authors | |
Publication Date | November 19, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 |
Yazarlarımızın editöryal süreçlerin aksamaması için editöryal emaillere 3 gün içinde yanıt vermeleri gerekmektedir.