Garzan Nehri, kaynağını Güneydoğu Toroslar kuşağındaki Muş Güneyi Dağları'ndan alır. Nehir ve kollarının içinde bulunduğu havza, üç farklı coğrafi ve jeomorfolojik sektör sunmaktadır: 1 Yukarı Garzan çığırında, ‘V’ şekilli vadiler boyunca akan akarsular, dar ve genç akarsu vadileri olması ile dikkati çeker. Bunun nedeni Geç Miyosen'den itibaren Anadolu Levhası üzerine Arap Levhası'nın itilmesi, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Fayı’nın hareketleri ile oluşan baskıya bağlı olarak yükselen Güneydoğu Toros Dağları’nın aşındırılmasıdır. 2 Ortada, Garzan Nehri'nin kanalı Neojen çökellerinden oluşan daha az deforme olmuş bir plato ortaya çıkarır. Vadi genişlemiş ve nehrin eğimi azalmıştır. Vadi, yanal geçişli mendereslerin örgülü akış yataklarını kısıtladığı geniş bir taşkın ovasına karşılık gelir. Bu alan Neojen çökelleri ile ilgili olarak yoğun erozyona maruz kalmaktadır. Orta Garzan Vadisi, düşük eğime sahip olmasından dolayı, üst ve alt kanal arasında bir basamak gibidir. 3 Havzanın aşağı çığırında akarsu vadisi önemli ölçüde derinleşir. Çünkü ana kayanın tektonik deformasyonlarının büyüklüğü artar, kireçtaşı temelin yükselmesi Neojen tortul örtüsünün altında görünür mostrası ve topoğrafik etkileri artar. Ancak vadinin enine profili, geniş taşkın ovaları ile, yüksek dikey kayalık yamaçlar tarafından sınırlanan dar vadiler arasında değişkenlik gösterir. Akarsu akış kanalları da yer yer örgülü, kıvrımlı ve kanal akışlı olarak değişir. Bu bölümde, fluviyal dinamikler üzerindeki yapısal kontrolün artması, tektonik yükselme ve karstik çöküntü dolinleri yarılmanın güçlü etkilerinin nedenleridir. Havzada, Neolitik, Kalkolitik ve Demir Çağları’na tarihlenen birçok yerleşme mevcuttur
The Garzan River takes its source in the Muş Güneyi Mountains in the South-Eastern Taurus belt. The Garzan Basin presents three different geographic and geomorphologic sectors: 1 In the uppermost basin, the rivers lowing through ‘V’-shape valleys; stream channels is narrow and young, eroding mountains recently formed the Eastern Taurus highlands which started to uplift during Late Miocene and uplifted in relation to the compression generated by the thrusting of Arabic Plate over the Anatolian Plate and the movements of the Eastern and South-Eastern Anatolian Fault Zone. 2 In the middle course, the channel of the River Garzan incises a less deformed plateau composed of Neogene sediments. The valley has become wide and the slope of the river has decreased. The valley corresponds to a large flood plain in which laterally translating meanders constrain braided flow beds. This zone is exposed to intense leteral erosion due to slope erosion badlands concerning only the Neogene sediments. Garzan Valley is just like a stair along between upper and downstream channel as middle course has the lowest inclination. 3 In the lower part of the basin, the channel deepens considerably, while the magnitude of tectonic deformations of the bedrock increases, with apparent folding and topographic impacts of the uplift of the limestone basement below the Neogene sediment cover . The width of the valley varies from a wide flood plain to a narrow corridor constrained by high vertical rocky banks; the type of channels vary from braided to meandering. In this part, the increase of the structural control on the fluvial dynamics evidences strong influences of both tectonic uplift and karstic collapse dolines processes. There are many settlements dating to the Neolithic, Chalcolithic and Iron Ages in the Garzan Valley
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | January 1, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 6 Issue: 2 |
The journal "Researcher: Social Sciences Studies" (RSSS), which started its publication life in 2013, continues its activities under the name of "Researcher" as of August 2020, under Ankara Bilim University.
It is an internationally indexed, nationally refereed, scientific and electronic journal that publishes original research articles aiming to contribute to the fields of Engineering and Science in 2021 and beyond.
The journal is published twice a year, except for special issues.
Candidate articles submitted for publication in the journal can be written in Turkish and English. Articles submitted to the journal must not have been previously published in another journal or sent to another journal for publication.