Küresel iklim
değişikliğinin sebep olduğu önemli olaylardan biri de kuraklıktır. Tekrar
edebilen, bir veya birden çok mevsime yayılan, azalan yağışlar ve artan
sıcaklıklar nedeniyle oluşan ve su varlığına bağlı olarak tüm doğal kaynakları
etkileyen bir doğal afet türü olarak tanımlanmaktadır. Ancak küresel iklim
değişikliğine bağlı olarak dünya üzerinde aşırı artan sıcaklık ve azalan
yağışlar kuraklığın sürekliliğini ve olası olumsuz etkilerini arttırmaktadır.
Kuraklık ile mücadele süreci, bu afetin çok yavaş başlaması aylar ve hatta
yıllar boyu kümülatif olarak çok geniş alanları etkilemesi sebebiyle diğer
doğal afetlere göre çok daha zordur. İlk olarak tarım alanlarında etkisini
gösteren bu afet türünün, tarım sektöründe gözlenen etkilerinin diğer sektörlerden
çok daha farklı olduğunu söylemek mümkündür. Bu duruma temel oluşturan sebepler
arasında çiftçilerin topraktan yeterli verimi alamaması, su havzalarının
yeterince korunamaması ve kentlerin kırsal alana baskı yapması sonucu tarım
topraklarının amaç dışı kullanılması gösterilmektedir. Türkiye konumu
itibariyle küresel ısınmanın etkilerinden en fazla oranda etkilenecek ülkeler
arasında yer almaktadır. Bu sebeple, kent planlamada ve sürdürülebilir afet
yönetimi süreçlerinin ortak öznesi durumunda olan iklim değişikliği ve tarım
sektörü etkileşimi politika ve stratejilerin geliştirilmesi sürecinde öncelik
verilmesi gereken konulardan biridir. Alınacak önlemler ve geliştirilecek doğru
stratejiler sayesinde kuraklığın etkisiyle meydana gelebilecek önemli ve canlı
yaşamını direkt olarak etkileyen çevresel problemler ciddi şekilde bertaraf
edilebilir. Yakın gelecekte olası bir kuraklık sonucunda etkilenecek bölgelerin
önceden tespit edilmesi ve gerekli önlemlerin alınabilmesi için Coğrafi Bilgi
Sistemleri (CBS) ve Uzaktan Algılama (UA) gibi etkin yöntemlerin kullanılması
atılacak adımlar arasında yer almaktadır. Bu çalışma kapsamında kuraklıkla
etkin biçimde mücadele edilebilmesi adına CBS ve UA teknikleri kullanılarak
geliştirilebilecek önlemler ve kentsel politikalar üzerinde durulmuştur.
The
drought is one of major natural events caused by climate change. It is defined
as a type of natural disaster that can recur, spread over one or more seasons,
occurs due to decreasing rainfall and increasing temperatures, and affects all
natural resources depending on the presence of water. However, extreme rising
temperatures and decreasing rainfall affect the continuity and potential
negative consequences due to global climate changes. The process of disaster
recovery for drought is much more difficult than other natural disaster types.
Because the drought occurs very slowly, takes long times months and even years
and affects very large areas cumulatively. It is possible to say that the
effects of this disaster type on agriculture sector are so different from other
sectors. Among main reasons, there exist the lack of sufficient yield from the
soil, the lack of adequate protection of watersheds and the misuse of
agricultural lands as a result of the pressure of urbanization. Turkey is one
of the countries that global climate change affects critically. For this
reason, the integration between climate change and agriculture sector as a
common subject of urban planning and sustainable disaster management should be
given priority in the development of policies and strategies. Due to the
potential precautions and policies, significant environmental problems that may
occur because of the impact of drought and which directly affect living life
can be eliminated in a serious way. There exist common methods such as
Geographic Information Systems (GIS) and Remote Sensing (UA). These methods are
certain ones to determine the regions that will be affected by a possible
drought in the near future in advance and to take the necessary measures. In
the scope of the study, precautions and urban policies with using GIS and UA
are discussed that can be developed in order to struggle drought effectively.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Architecture |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2019 |
Acceptance Date | December 19, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 |