Some words and concepts in the Ḳur’ān are used relatively frequently and may contain different contents or express different meanings depending on their context. As a matter of fact, this situation led to the emergence of works such as Vucūh and Neẓāʾir, which dealt with the use of words in different meanings in the Ḳur’ān from the early period. One of the important elements that help in determining the meanings of the words and concepts in the verses are the narrations of reason of revelation. However, both the fact that the works on Vucūh and Neẓāʾir do not determine the meaning of each of the Ḳur’ānic words and the narrations of the reason for revelation for a limited number of verses necessitate the use of different methods and possibilities in determining the meaning of some Ḳur’ānic words and concepts wherever they are used. The verses that were revealed as words to direct their addressees to the right path, being isolated from many of the elements of the environment of revelation and reaching the next generations in the form of a written text, cause obscurities in terms of understanding and interpretation. In addition to classical research methods, tracing all the information about the descent period and being able to evaluate this information together through meaningful and consistent connections will help to eliminate these gaps we are dealing with. One of the expressions frequently mentioned in the Ḳur’ān and used in different meanings is the concept of al-kitāb. It has been determined that this expression is used in eighteen different meanings in the Ḳur’ān. In addition to the findings in classical works about the meanings of the expression used in the Ḳur’ān, it is also seen that different meanings are given and some evaluations are made in the studies conducted by contemporary researchers. One of the verses that mentions the writing of a book and which has been found to be unable to explain the issues such as what the expression al-kitāb in it indicates, who wrote it or had it dictated, the purpose of writing it, etc. in a meaningful integrity is the 79th verse of al-Baḳara Surah: “They wrote the book themselves and said, ‘These are from Allah!’ in order to gain a small benefit from it. Woe to those who say! Woe to them for what their hands have written. Woe to them for what they have earned!” Commonly in Islamic Sciences, each discipline adopts accessing or interpreting information through its own resources. The main sources used to determine the meaning of the verses or the words and concepts in them are generally works related to the field of Tafsīr and Language/Lexicon. However, the works compiled in the early period were not created within the framework of specialization that took shape later. These resources have the ability and opportunity to access information that will address all areas of Islamic literature. For this reason, it is not a choice but a necessity for a Tafsīr researcher to adopt the principle of benefiting from all these sources. The opportunity to access many works in different fields and benefit from digital libraries offers today's researchers the opportunity to determine the revelation process and the meaning of the verses and the words and concepts they contain in the most accurate way. In this regard, in our study on the 79th verse of al-Baḳara Surah, it was concluded that the verse in question is about the Jewish clergy, that they misused the knowledge of prophethood and wrote a fabricated book in order to prevent their own subjects and polytheists from believing, and they gave it to the Meccan polytheists. It has been seen that the information in the Tafsīr sources regarding this verse is far from expressing integrity when taken alone. It has been evaluated that more concrete and consistent judgments can be reached when the data in the Sīra, History and Maġāzī works are evaluated together with the information from the Tafsīr literature.
Tafsīr History of the Ḳur’ān al-Baḳara Surah Verse 79 Writing a Book Prophetic Qualities Torah.
Kur’an’da yer alan bazı kelime ve kavramlar nispeten sıkça kullanılmakta, bağlamlarına göre birbirinden farklı içerikleri barındırabilmekte veya farklı anlamları ifade edebilmektedir. Nitekim bu durum erken dönemden itibaren kelimelerin Kur’an’da farklı anlamlarda kullanımını ele alan Vucūh ve Neẓāʾir türü eserlerin ortaya çıkışına sebep olmuştur. Ayetlerde yer alan kelime ve kavramların anlam karşılıklarının tespitinde yardımcı önemli unsurlardan diri de sebeb-i nüzûl rivayetleridir. Ancak hem Vucūh ve Neẓāʾire dair eserlerin Kur’an kelimelerinin her biri için anlam tespitinde bulunmaması hem de sınırlı sayıda ayet için nüzûl sebebi rivayetlerinin nakledilmesi bazı Kur’an kelime ve kavramlarının her kullanıldığı yerdeki anlamın belirlenmesinde farklı metodların ve imkanların kullanımını zorunlu kılmaktadır. Muhataplarını hidayete yöneltmek üzere söz olarak vahyedilen ayetlerin, nüzûl ortamı unsurlarının pek çoğundan soyutlanarak, sonraki nesillere yazılı bir metin şeklinde ulaşması anlama ve anlamlandırma açısından kapalılıklara sebebiyet vermektedir. Klasik araştırma yöntemlerinin yanında nüzûl dönemine dair her bilginin izini sürmek, bu bilgileri anlamlı ve tutarlı irtibatlar yoluyla bir arada değerlendirebilmek muhatap olduğumuz bu kapalılıkları gidermeye yardımcı olacaktır. Kur’an’da çokça geçen ve farklı anlamlarda kullanılan ifadelerden biri de el-kitâb kavramıdır. Bu ifadenin Kur’an’da on sekiz ayrı anlamda kullanıldığı tespit edilmiştir. Söz konusu ifadenin Kur’an’da kullanıldığı anlamlar hakkında klasik eserlerdeki tespitlerin yanında çağdaş araştırmacılar tarafından yapılan çalışmalarda farklı anlamların verildiği ve bazı değerlendirmelerin yapıldığı da görülmektedir. Kitâb yazımından söz eden ve içinde yar alan kitâb ifadesinin neye delalet ettiği, kimler tarafından yazıldığı veya yazdırıldığı, yazılma amacı vb. hususların anlamlı bir bütünlük içerisinde izah edilemediği tespit edilen ayetlerden biri de el-Bakara Sûresi 79. ayettir: “Kitabı bizzat kendileri yazıp da, onunla küçük bir menfaat elde etmek için, “Bunlar Allah’tan gelmiştir!” diyenleri vay hâline! Ellerinin yazdıkları sebebiyle vay hâline onların. Kazandıklarından dolayı vay hâline onların!” İslamî İlimlerde yaygın olarak her disiplin kendi kaynakları vasıtasıyla bilgiye ulaşmayı veya bilgiyi yorumlamayı benimsemektedir. Ayetlerin veya içerisinde yer alan kelime ve kavramların anlam tespitinde başvurulan temel kaynaklar ise genellikle Tefsir ve Dil/Lugat alanına dair eserlerdir. Oysa erken dönem telif edilen eserler daha sonra şekillenen ihtisaslaşma çerçevesinde oluşmamıştır. Bu kaynaklar İslamî literatürün her alanına hitap edecek bilgilere ulaşma imkan ve kabiliyetini barındıracak mahiyete sahiptirler. Bu sebeple bir Tefsir araştırmacısının da tüm bu kaynaklardan yararlanmayı ilke edinmesi bir tercih değil gereklilik arz etmektedir. Farklı alanlarda pek çok esere ulaşma ve de dijital kütüphanelerden istifade edebilme imkanı günümüz araştırmacılarına nüzûl sürecini, ayetler ile içerdikleri kelime ve kavramların anlamını doğruya en yakın şekilde tespit etme fırsatı sunmaktadır. Bu doğrultuda el-Bakara Sûresi 79. ayetiyle ilgili yaptığımız bu çalışmada söz konusu ayetin Yahudi din adamlarıyla ilgili olduğu, kendi tebaalarının ve müşriklerin iman etmesine engel olmak üzere peygamberlik bilgisini kötüye kullanarak uydurma bir kitâb yazdıkları ve bunu da Mekke müşriklerine verdikleri sonuçlarına ulaşılmıştır. Bu ayete dair Tefsir kaynaklarında yer alan bilgilerin tek başına ele alındıklarında bütünlük ifade etmekten uzak olduğu görülmüştür. Siyer, Tarih ve Meğâzî eserlerde yer alan veriler Tefsir literatürüne ait bilgilerle birlikte değerlendirildiğinde daha somut ve tutarlı yargılara varılabileceği değerlendirilmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Tafsir |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | October 20, 2024 |
Submission Date | May 15, 2024 |
Acceptance Date | October 9, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Issue: 27 |