Osmanlı Devleti, 3 kıtada hüküm sürmüş, içerisinde barındırdığı birçok farklı etnik köken ile sosyal ve ekonomik yapısı, askerî teşkilatı ve idari kurumlarıyla 6 asırdan fazla yaşayarak dünya tarihine damgasını vurmuş bir devlettir. Böyle bir devletin her döneminin tüm kurumlarının ve bütün yerleşim alanlarının incelenmesi büyük önem arz etmektedir. XVIII. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin yaşadığı sosyal ve ekonomik sorunlar sebebiyle devlet, klasik yapısından uzaklaşmaya başladı. Tımar sisteminin bozulması ve yerini iltizama bırakmasıyla taşrada idari sistemde birtakım değişiklikler meydana geldi. Osmanlı Devleti, bu değişikliklerle kabuk değiştirmeye başlamış; diplomasinin, ıslahatın ve değişimin çok yoğun olduğu yeni bir döneme adım atmıştır. İşte bu dönemin ve değişimin en ilgi çekici şekilde görüleceği yerlerin başında XVIII. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin önde gelen şehirlerinden biri olan Edirne şehri gelmektedir. Böyle hayati öneme haiz bir dönemde, sahip olduğu özellikler, konumu, geçmişte üstlenmiş olduğu çok önemli görevlerle Edirne çok daha fazla çalışılması gereken bir şehir durumundadır. Ayrıca Osmanlı Devleti’nin merkezine çok yakın olmasıyla birlikte tarihi vesikalar olarak da çok zengin bir mirasa sahip olması Edirne’yi ön plana çıkartan önemli diğer bir husustur. Edirne’nin coğrafi konumu ve geçmişte oynadığı önemli rollerin sonucu olarak Osmanlı devlet teşkilatının her kademesinin belirgin ve yerleşmiş olduğunu görmek mümkündür. Buna ilaveten toplumsal ve sosyal yapı ile birlikte ekonomik hayatın canlılığı, Müslümanlarla birlikte Yahudi, Hristiyan ve Ermeni etnik kökenlerin uzun süre birlikte yaşamış olması Edirne’nin ne denli önemli bir yapıya sahip olduğunu göstermektedir. Böyle bir yapıya sahip olan Edirne şehrinin idarecileri de büyük önem arz etmekte ve araştırılmayı zorunlu kılmaktadır. Edirne’nin bu yapısı, Edirne üzerine yapılacak araştırmaları özel kılmakla birlikte Osmanlı Devleti’nde meydana gelen değişimin daha kolay izlenmesini mümkün kılarak önemli bir örneklik oluşturmaktadır. Bunların yanında Edirne’yi ön plana çıkartan diğer bir husus da muazzam arşiv kaynaklarına sahip olmasıdır. Osmanlı Devleti’nin, devlet teşkilatı ve devlet geleneğinin üst düzeyde olduğunun en büyük göstergelerinden birisi de şüphesiz bizlere ulaşan muazzam arşiv belgelerinin varlığıdır. Bu arşiv kayıtları içerisinde önemli bir yer tutan ve bizim çalışmamızın da ana unsuru olan şer’iyye sicilleridir. Osmanlı Devleti’nin mahkeme kayıtları olan şer’iyye sicilleri, o döneme ait idari, hukuki, sosyal, ekonomik, etnik ve dini yapı hakkında eşsiz bilgilere ulaşma imkânını sağlar. Edirne’nin elimize ulaşmış 683 adet şer’iyye sicili defteri bulunmaktadır. Bu kritik dönem olan XVIII. Yüzyılda, çok önemli bir yere sahip olan Edirne’nin bu kadar çok şer’iyye sicili defterleri olmasına rağmen yapılan çalışmaların çok az oluşu bizi bu çalışmaya sevk eden önemli etkenlerden bir diğeridir. İşte bu incelemede, Osmanlı arşiv belgeleri ve Edirne şer’iyye sicilleri temel alınarak, XVIII. yüzyılın başlarında Edirne şehrinde görev yapan, bostancıbaşı, subaşı, yeniçeri serdarı, kethüda yeri ve kale görevlileri gibi ehl-i örf taifesi ile ehl-i şer’i temsil eden kadı, müftü, naib, nakibüleşraf ve maliye görevlileri hakkında bilgi verilmiştir. Kısaca bu inceleme, bu dönemde yaşanan siyasi, idari, ekonomik ve kültürel gelişmelerin; konumu ve geçmişi itibari ile önemli bir şehir olan Edirne’ye ne surette yansıdığını ve XVIII. yüzyılda şehir idaresine etkilerini araştırmaktadır.
The Ottoman State, which exerted its influence across three continents and accommodated various ethnicities, social and economic structures, military organizations, and administrative institutions, has left an enduring mark on world history for over six centuries. However, certain periods hold critical importance for extending the lifespan of a state. One such pivotal era in Ottoman history is the 18th century. During this period, the Ottoman State began to deviate from its classical structure due to social and economic challenges. The breakdown of the timar system and its replacement by the iltizam system resulted in administrative changes in the provinces. The state embarked on a transformational journey marked by intense diplomatic activity, reforms, and change. Among the locations where this transformation and change are most intriguingly observed is the city of Edirne, one of the leading cities of the Ottoman State in the 18th century. Given its pivotal importance during this critical period, Edirne stands as a city requiring extensive examination due to its unique characteristics, geographical location, and significant historical roles. Furthermore, its proximity to the Ottoman capital and its rich archival heritage make it a prominent subject of study. Edirne's geographical position and its historical roles demonstrate the well-established presence of every level of the Ottoman state apparatus. Additionally, the vitality of its economic life, coupled with the coexistence of Muslim, Jewish, Christian, and Armenian ethnicities, underscores its importance. Moreover, the administrators of Edirne play a crucial role, necessitating thorough investigation. Edirne's structure not only distinguishes it as a subject for specialized research but also facilitates the easier tracking of changes within the Ottoman state. Another aspect that elevates Edirne's significance is its extensive archival sources. One of the greatest indicators of the Ottoman state's advanced state organization and tradition lies in the existence of extensive archival documents. Among these records, the şer'iyye sicils, or Sharia court registers, occupy a prominent position. These court records provide unparalleled insights into administrative, legal, social, economic, ethnic, and religious structures of the time. Despite Edirne's possession of 683 surviving şer'iyye sicil registers from the critical 18th century, limited research on them underscores the significance of this study. In this study, based on Ottoman archival documents and Edirne court registers, information is provided about the officials who served in Edirne at the beginning of the 18th century, representing both the customary law faction, such as bostancıbaşı, subaşı, yeniçeri serdarı, kethüda, and castle officials, and the religious law faction, including judges, muftis, naibs, nakibüleşraf, and financial officials. In short, this study investigates how the political, administrative, economic, and cultural developments of the period reflected on Edirne, an important city due to its location and history, and examines their impact on urban governance in the 18th century.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies (Other) |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | October 20, 2024 |
Submission Date | May 26, 2024 |
Acceptance Date | September 6, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Issue: 27 |