Narrative poetry has a long history in Turkish literature. In this genre, characteristics unique to divan poetry can be observed in terms of form. Religious-mystical and moral subjects are intertwined with elements of fantasy. These works, which emerged with the translation of Islam, became widely popular, especially with the arrival of the Turks in Anatolia. They were written with the intention of instilling love for Islam and teaching the principles of the religion through poetry. These works utilized an enthusiastic and straightforward language that the general public could easily comprehend. As a result of these features, they have been passed down through the oral tradition for centuries, eventually becoming anonymous over time. One of the finest examples of this genre is the Pigeon Epic, attributed to Kirdeci Ali. Nearly twenty copies of this narrative poetry, considered one of the earliest examples of Turkish-Islamic literature, have been identified so far. New copies of the epic can still be found in various libraries. One of these copies is the journal registered in the Bavarian State Library with the urn:nbn:de:bvb:12-bsb10250028-7 identifier. The Pigeon Epic is featured in a 51-page mevlid book called Hikâye-yi Mevlid-i Şerif. This particular work, reproduced in Istanbul in 1857 using the lithography method, contains additional stories alongside the Pigeon Epic. The Pigeon Epic begins on the 35th page, with the 12th line, and continues until the 37th page, with the 8th line, totaling 34 couplets. In this article, this specific copy has been transcribed, the text has been indexed, and it has been made available for researchers to utilize.
Manzum halk hikâyelerinin Türk edebiyatında geçmişi çok eskilere dayanmaktadır. Şekil olarak divan şiirine özgü özelliklerin ön plana çıktığı bu türde dinî-tasavvufî, ahlakî, konuların olağanüstülüklerle örülerek işlendiği görülür. İslamiyet’e geçişle ortaya çıkan bu eserler, özellikle Türklerin Anadolu’ya gelişiyle birlikte yaygınlaşmıştır. Halka şiir yoluyla İslamiyet’i sevdirmek, İslamiyet’in esaslarını öğretmek amacıyla yazılmış bu eserlerde halkın rahatlıkla anlayabileceği sade bir dil kullanılmıştır. Bu özellikleri sebebiyle sözlü gelenek içerisinde yüzyıllarca anlatılagelmiş ve anonimleşerek günümüze kadar ulaşmıştır. Bu türün en güzel örneklerinden biri de Kirdeci Ali’ye atfedilen Güvercin Destanı’dır. Türk-İslam edebiyatının ilk örneklerinden olan bu manzum hikâyenin 20’ye yakın nüshası tespit edilebilmiştir. Destanın hâlen farklı kütüphanelerde yeni nüshaları ortaya çıkmaktadır. Bavyera Eyalet Kütüphanesi urn:nbn:de:bvb:12-bsb10250028-7’de Hikâye-yi Mevlid-i Şerif ismindeki 51 sayfalık mecmuanın içinde taş basma (litografi) yöntemiyle hazırlanmış Güvercin Destanı bulunmaktadır. 1857 yılında İstanbul’da çoğaltılmış olan eserde Güvercin Destanı dışında farklı hikâyeler de vardır. Güvercin Destanı, 35. sayfanın 12. satırıyla başlayıp 37. sayfanın 8. satırına kadar devam etmektedir ve toplamda 34 beyit bulunmaktadır. Makalede bu nüsha çeviri yazıyla verilmiş ve metnin dizini çıkarılarak araştırmacıların istifadesine sunulmuştur. Bu çalışma, ortaya yeni çıkan nüshalarla birlikte bu destanlar üzerine karşılaştırmalı çalışmalar yapılmasına ve Güvercin Destanı’nın tam bir metninin ortaya çıkmasına katkı sağlayacaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | South-West (Oghuz) Turkic Dialects and Literatures |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Early Pub Date | December 30, 2023 |
Publication Date | December 30, 2023 |
Submission Date | July 20, 2023 |
Acceptance Date | September 28, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 10 Issue: 2 |
Recep Tayyip Erdoğan University Journal of Social Sciences © 2015 is licensed with Creative Commons Attribution-NonCommercial-NonDerivative 4.0 (CC-BY-NC-ND 4.0).