The literature and field studies on earthquakes in ancient times partially help us understand the reaction of the people of the relevant period to this destructive nature event. Like many ancient societies, the Hittites thought that natural phenomena that they could not make sense of were created by supernatural forces, that is, gods. According to the belief of the Hittites, people were punished by the gods with all kinds of disasters as a result of disrupting the duties against the gods, neglecting feast celebrations and the sacrifice offerings. In this context, the Hittites, who did not know about the factors that caused the earthquake, accepted earthquakes as the wrath of angry gods like other natural events. Earthquakes, which cause great destruction, can cause great effects on people and nature when they occur, although they do not occur frequently. The traces of the earthquakes that occurred in Anatolia during the Hittite period can be detected by archaeological, geological and archaeoseismological studies in Hittite cities such as Šapinuwa, Šamuha and Šarišša, especially in the capital Hattuša. Although the number of cuneiform documents with earthquake content is limited, some documents in the Hittite archives also provide information about the earthquakes experienced during the Hittite period and their effects.
In this study, it was aimed to determine the earthquakes experienced in Anatolia during the Hittite period and the traces of these earthquakes by using philological, archaeological, geological and archaeoseismological data.
Antik dönemlerdeki depremler ile ilgili yapılan literatür ve saha çalışmaları dönem insanlarının bu yıkıcı doğa olayı karşısında sergilediği tepkiyi anlamamıza kısmen yardımcı olmaktadır. Birçok antik toplumda olduğu gibi Hititler de anlamlandıramadığı tabiat olaylarının doğaüstü güçler yani tanrılar tarafından meydana getirildiğini düşünmüşlerdir. Hititlerin inancına göre tanrılara karşı olan görevlerin aksatılması, bayram kutlamaları ve kurban sunularının ihmal edilmesi sonucunda insanlar tanrılar tarafından türlü felaketlerle cezalandırılmıştır. Bu bağlamda depreme sebep olan etkenler hakkında bilgi sahibi olmayan Hititler, diğer doğa olayları gibi depremleri de kızgın tanrıların gazabı olarak kabul etmişlerdir. Büyük yıkımlara sebep olan depremler sık yaşanılmasa bile gerçekleştikleri zaman insan ve tabiat üzerinde büyük izler bırakabilmektedir. Hititler zamanında Anadolu’da gerçekleşen depremlerin izleri başkent Hattuša başta olmak üzere Šapinuwa, Šamuha ve Šarišša gibi Hitit şehirlerinde arkeolojik, jeolojik ve arkeosismolojik çalışmalar sayesinde tespit edilebilmektedir. Deprem içerikli çivi yazılı belgelerin sayısı az olmasına rağmen Hitit arşivlerinde yer alan bazı belgeler Hititler zamanında yaşanılan depremler ve etkileri hakkında bilgi vermektedir.
Bu çalışmada filolojik, arkeolojik, jeolojik ve arkeosismolojik veriler kullanılarak Anadolu’da Hititler zamanında yaşanılan depremler ve bu depremlerden geriye kalan izlerin tespit edilmesi amaçlanmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Historical Studies (Other) |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | June 29, 2024 |
Submission Date | February 27, 2024 |
Acceptance Date | April 25, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 11 Issue: 1 |
____________________ RECEP TAYYIP ERDOGAN UNIVERSITY JOURNAL OF SOCIAL SCIENCES | ISSN 2149-2239 ____________________