Kelimelerle
ilgili iki tür anlamdan söz edilir: Düz anlam ve yan anlam. Düz anlam,
kelimenin birinci anlamıdır; yan anlam bir kelimenin düz anlamına kullanım
sırasında katılan öznel, duygusal, coşkulu ikincil anlamlardır. Bir kelimenin
her durumda bir düz anlamı vardır, yan anlam ise bağlama göre değişebilir.
Edebiyatta yan anlam, bir kelimenin gerçek anlamı dışında başka bir anlamda
kullanılmasıdır, mecazdır. Yan anlamlılık iki çeşittir: Benzetmeli yan
anlamlılık (istiare) ve aktarmalı yan anlamlılık (mecaz-ı mürsel).
Benzetmeli yan anlamlılıkta bilinen bir durumdan bilinmeyen yeni bir durumu
anlatmada anlam aktarımı benzerlik yoluyla; aktarmalı yan anlamlılıkta anlam
aktarımı iki nesne veya durum arasındaki ilişki yoluyla olur. Benzetmeli yan
anlam, herhangi bir şeyin ya da olayın karşılaştırılabileceği başka bir şeyden
söz ederek betimlenmesidir. Benzetmeli yan anlamda iki kavramın benzerlik
ilişkisi, benzetmeyi anlatan dil biçimleri kullanılmadan verilir: Oluş yolları insandan
doğaya,
doğadan insana, doğadaki nesneler arasında, somutlaştırarak, duyular arasında
benzetme şeklindedir.
Aktarmalı yan anlam, bir kavramın doğrudan doğruya onu gösteren göstergeyle
değil, bağlantılı olduğu başka bir göstergeyle dile getirilmesidir, benzetme
yapılmaz, aynı göndergeye ait olan iki öge arasında bitişiklik ilişkisi vardır.
Oluş yolları parça-bütün ilişkisi, mahal ilişkisi, sebep-sonuç
ilişkisi, genel-özel anlam ilişkisi, mazhariyet ilişkisi, alet olma ilişkisi,
öncelik-sonralık ilişkisi şeklindedir. Bu makalede de 14. yüzyılda yazılmış
Gülistan Tercümesi’nde yer alan yiyecek-içecek adlarındaki yan
anlamlılık ele alınmıştır.
Two types of meaning are used for words: denotation and connotation.
Real meaning is the first meaning of the word while connotations is subjective, emotional and enthusiastic secondary meaning added to real meaning of a word in the course of usage. There
is a denotation in each case of a word and connotations might vary by depending
on the context. Literary connotation is used in another sense except the true
sense of the word and it is called as metaphor. There are two kinds of connotation: metaphor and metonymy. In the metaphor meaning is transferred by
similarity from an unknown to a known state to describe new situation; in metonymy meaning
transfer occurs by means of the relationship between two objects or situations. Metaphor is portrayed
by talking about anything comparable to a thing or a state. The metaphor of
similarity between the two concepts is given without describing the forms of
language analogy: The resulting paths of human nature, human nature,
between objects in nature, embodying the form of analogy between sounds. Metonymy is portrayed
by referring to any related indicator rather than an indicator directly
referring to it. The analogy is not done belonging to the same referent and it has an adjacency relationship between
two items.
The resulting path of part-whole relationships is as
follows: punch attention, cause-and-effect relationship, the relationship
between public and private means, view relationship, the instrument is interest
in the form of relationship - recency priority. This study discusses the connotations in field of food and beverage names
in Translation of Gülistan written in 14th century.
Journal Section | Turkish language, culture and literature |
---|---|
Authors | |
Publication Date | April 21, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 Issue: 5 |