Yemek kavramı, sosyoloji ve antropoloji gibi sosyal bilim alanlarında çok daha uzun zamandır özel bir inceleme konusu olarak kendini göstermiş olsa da çeviribilim alanında bu konuya olan ilginin daha yakın bir tarihte ortaya çıktığı görülmektedir. Bu makalede, 2009 yılında Walt Disney tarafından “The Princess and the Frog” başlığıyla izleyiciye sunulan ve Türkçeye “Prenses ve Kurbağa” başlığıyla çevrilen filmin iki Türkçe altyazısı kültüre özgü mutfak terimlerinin çevirisine odaklanarak incelenmektedir. Ayrıca sevgi sözü olarak kullanılan yemek isimlerinin çevirisi ve içinde yemek isimleri geçen deyimlerin ve kalıp ifadelerin çevirisi de incelemeye alınmıştır. Yemek ve çeviri konusunda bir inceleme yapmak için bu filmin seçilmesinin nedeni, yemeğin filmdeki ana aktörlerden biri olmasıdır. Olay örgüsü New Orleans’ta geçen film, karakterleri ve kültürü anlatmak için Louisiana mutfağına özgü birçok yemekten yararlanmaktadır. Bu nedenle, Türk mutfağından oldukça farklı bir yapısı olan Louisiana mutfağına özgü mutfak terimlerinin, altyazı çevirisi gibi çok önemli teknik kısıtlamalar barındıran bir alanda nasıl aktarılacağı sorusu önem kazanır. İncelemede filmin çeviri açısından düşündürücü örnekler ortaya koyduğu görülmüştür. Ele alınan her iki çeviride de çevirmenlerin birden fazla çeviri yöntemini bir arada kullandığı anlaşılmıştır. Bu çevirilerde başvurulan yöntemler arasında ödünç alma, üst terim kullanarak genelleme yoluyla aktarma, açımlama, başka bir yemek ismiyle değiştirme ve atlama özellikle öne çıkmaktadır.
Although the concept of food has been studied for a long time in social sciences such as sociology and anthropology, the interest in this concept is relatively new in Translation Studies. This article examines two different Turkish subtitles of the Walt Disney movie “The Princess and the Frog” released in 2009 and translated into Turkish as “Prenses ve Kurbağa”, with special attention to the translation of culture-specific culinary terms. The analysis also covers the translation of food items used to express affection, together with those used in idioms and fixed expressions. The movie was chosen for this analysis because it foregrounds food as one of the main characters. The plot is set in New Orleans, and recipes from Louisiana cuisine play a significant role in the description of the characters and the culture. Considering the differences between Louisiana and Turkish cuisines, and keeping in mind the technical restrictions of subtitling, it remains to question how culinary terms specific to Louisiana cuisine can be transferred in Turkish subtitles. The analysis shows that the movie provides thought provoking examples regarding the translation of food related terms. It was observed that translators of both subtitles resorted to a variety of methods in dealing with the transfer of culinary terms. Among these methods, borrowing, generalization by use of a hypernym, paraphrase, substitution with a different food item and omission were the most visible ones.
Translation studies food translation culture and translation subtitling animation subtitling
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Linguistics, Creative Arts and Writing |
Journal Section | Turkish language, culture and literature |
Authors | |
Publication Date | March 21, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Issue: 18 |