Osmanlı Türkçesi ile ilgili çalışmalar genellikle yazı dili üzerine yapılmış, konuşma dili geri planda kalmıştır. Bunda Osmanlı dönemi konuşma dilini tespit etmede tek kaynak olan tarihî yazılı metinlerde kullanılan kalıplaşmış imlanın konuşma dilini yansıtmamasının etkisi büyüktür. Ancak yine de tarihî yazılı metinlerde konuşma dilini tespit etmeye yarayan bazı ipuçları bulunmaktadır. Tezkire-i Şeyh Safî, İbn-i Bezzâz’ın Farsça Safvetü’s-Safâ adlı eserinden Kâtib Neşâtî tarafından XVI. yüzyılda Azerbaycan sahasında Türkçeye çevrilmiş bir eserdir. Eserde Safeviyye tarikatının kurucusu Şeyh Safîyüddîn Erdebîlî’nin günlük ve dinî hayatı menkıbeler ile anlatılmıştır. Yaşadığı dönemde büyük bir tekkenin şeyhi olan Şeyh Safiyüddîn Erdebîlî konumu gereği toplumun her kesiminden kişiyle muhatap olmuştur. Tezkire-i Şeyh Safî’de bazı bölümlerde Şeyh Safiyüddîn’in bu kişilerle başından geçen hikâyeler olayı bizzat görenden veya göreni dinleyenden dė-, eyt-/eyit, buyur-, sor-, suvāl ḳıl-, suvāl ėt-, suvāl eyle- vb. fiilleri ile yapılan hikâyeler şeklinde aktarılmıştır. Neşâti Tezkire-i Şeyh Safî’yi Türkçeye çevirirken bu karşılıklı konuşmalarda konuşma diline özgü sosyal ilişki kalıp sözlerini kullanmıştır. Bu çalışmada Tezkire-i Şeyh Safî’nin Britanya Müzesi Add.18548 numaralı nüshasında dė-, eyt-/eyit-, buyur-, sor-, suvāl ėt-, suvāl eyle- vb. fiilleri ile yapılan karşılıklı konuşmalarda yer alan sosyal ilişki kalıp sözleri ile dönemin konuşma dili tespit edilmeye çalışılmıştır. Böylelikle Osmanlı Türkçesinin konuşma dili üzerine yapılan çalışmalara katkıda bulunulması amaçlanmıştır. Çalışma ile Tezkire-i Şeyh Safî’de tespit edilen kalıp sözlerin büyük bir kısmının değişikliğe uğramadan günümüzde hâlâ kullanılmakta olduğu görülmüştür.
Studies on Ottoman Turkish were generally made on written language while spoken language remained in the background. The fact that the formulaic expressions used in historical manuscripts, which is the only source for determining the spoken language of the Ottoman period, do not reflect the spoken language, has a great effect on this situation. However, there are some clues that can be used to determine spoken language in the historical written texts. Tezkire-i Sheikh Safi is a manuscript translated into Turkish from Ibn-i Bezzaz's Persian Safvatu's-Safa by Katib Neshati in the 16th century in the Azerbaijani field. In this manuscript, the daily and religious life of Sheikh Safiaddin Ardabili, the founder of the Safavid sect, is described with saint legends. Due to his position as a sheikh of a great dervish lodge during his lifetime, Sheikh Safiaddin Ardabili had dealt with people who have many different jobs or positions in society. In some sections of Tezkire-i Sheikh Safi, the stories of Sheikh Safiaddin with these people were narrated from those who saw the event personally or listened to those who saw it in the form of stories made with the verbs dė-, eyt- / eyit, buyur-, sor-, suvāl ḳıl-, suval ,t-, suvāl eyle- etc. While translating to Turkish, Neşâtî used social relation formulaic expressions specific to the spoken language in these conversations. This study focused on determining the spoken language of the related period with social relation formulaic expressions in the conversations with the verbs dė-, eyt-/eyit-, buyur-, sor-, suvāl ėt-, suvāl ayle- in the copy of Tezkire-i Sheikh Safi in British Museum with number Add.18548. Thus, it is aimed to contribute to the studies on the spoken language of Ottoman Turkish. Finally, with this study, it was seen that most of the formulaic expressions determined in Tezkire-i Sheikh Safi are still in use today without being changed.
Tezkire-i Sheikh Safi spoken language formulaic expressions social relations formulaic expressions
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Linguistics |
Journal Section | Turkish language, culture and literature |
Authors | |
Publication Date | November 21, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Issue: Ö8 |