Gündelik hayat kavramı, özellikle 1970’lerden sonra yaratıcı bir potansiyel ve dinamizm ile gündelik hayat çalışmaları yapan sosyologlar tarafından yeniden canlandırılmıştır. Bu kavram, bilinen olanı bilinmez kılabilme özelliği ile gündelik hayat çalışmalarını baskı ve özgürleşme gibi insan hallerini kucaklayan, çok yüzlü gerçekliklerle donatmıştır. Gündelik hayat pratiklerinin bilinen ve olağan gerçekliği güç, fırsat ve başkaldırı gibi kavramları da içinde barındırır. Tüm bu nedenlerle gündelik hayat pratikleri kültür, kimlik, sosyal ilişki ve öznellik gibi kavramların yerleştirildiği bir alan olarak itina ile incelenmelidir. Bir başka husus ise gündelik hayat alanın, özgürlük ve baskı alanı olarak görülebilmesidir. Gündelik hayat pratikleri içerisinde gerçekleşen güç ilişkileri, gündelik hayat kavramını, tartışmaya açık bir şekilde ele almaktadır ve bir direniş biçimine yol açmaktadır. Bu çalışma da Rachel Cusk’ın Arlington Park (2006) isimli romanında anlattığı, Londra banliyösünde yaşayan ev kadınlarının gündelik hayat pratiklerini analiz ederek, onların direniş ve özgürleşme imkânını çözümleyecektir. Araştırmada, Henri Lefebvre’nin diyalektik bir şekilde teorize ettiği, baskı ve özgürleşme potansiyelini içinde barındıran gündelik hayat kavramından faydalanılacaktır. Bahsi geçen roman analizinde, gündelik hayatın ev kadınları için yarattığı gizil güç keşfedildiğinde, ev işlerinin kadın öznesini dönüştürme ve baskı altına almadaki önemi ortaya çıkacaktır. Dolayısıyla Michel de Certeau’nun gündelik hayatı direniş alanı olarak kutsaması, Arlington Park (2006) isimli romandaki ev kadınlarının başkaldırıcı eylemlerini analiz etmede kullanılacaktır. Bu çalışma, ev kadınlarının gündelik hayat pratiklerini gerçekleştirirken özgürleşme ve direniş gösterme olanağını inceleyerek, gündelik hayatı uzlaştırıcı bir kavram olarak sunacaktır. Sonuç olarak, ev kadınlarının direniş biçimlerinin gündelik hayatlarında oluşturduğu özgürleşme yolları Arlington Park (2006) adlı roman ele alınarak analiz edilecektir.
Sociologists of everyday life have regenerated the notion of everyday with creative potential, especially after the 1970s. The ability to make the familiar unfamiliar has posited everyday life studies with multifaceted realities which can embrace the human situation of emancipation and oppression. The mundane reality of everyday life practices is freighted with power and resistance. Therefore, everyday life practices have to be scrutinized as they have become a site upon which agency is situated. In this sense, the sphere of everyday life can be regarded as a space of exploitation and liberation at the same time. The power relations in everyday life practices conceptualize the notion in a contested manner; thus, resistance. The present paper will analyze the everyday life practices of housewives in the suburb of London to discover the resistance and the possibility of emancipation narrated in the novel Arlington Park (2006) written by Rachel Cusk. The analysis here is based on Henri Lefebvre’s theorization of the notion in a dialectical manner, suggesting that it can be both oppressive and liberative. Discovering the potential everyday holds for the housewives accentuates the value of domestic labor in transforming the female actors. In this sense, Michel de Certeau’s celebration of everyday as a sphere of resistance will be taken into account in analyzing the resistant activities of the housewives in the abovementioned novel. This paper proposes the possibility of emancipation for the housewives who carry out their everyday practices by situating the notion of everyday as a mediator space.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Linguistics |
Journal Section | World languages, cultures and litertures |
Authors | |
Publication Date | December 21, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Issue: 25 |